Rusya'nın Gizli Kahramanları

Aralık 1999’da gerçekleştirilen Grozni saldırısında, Moskova bürokrasisinin -hata olduğunu iddia ettiği- canice bir hareketi sonucu, birileri 89 yaşlı insanı bombardımanda terk edilen bir huzurevinden kurtarmak için hayatını riske atmak zorunda kaldı. Kimse onları çıkartmak için kendini ateşe atmak istemedi. Grozny yakınındaki bu küçük alanda toplanan yüzlerce Rus albay ve general arasında “evet” diyebilen tek kişi Albay Yandiev oldu. Ve emrindeki altı subayla ayrı ayrı görüşüp onları ikne ederek işe koyuldu; üç gün boyunca Grozni sokaklarından Katayama mahallesi, Borodin Caddesine sürünerek ilerledi; ancak bu şekilde ilerleyebiliyodu.Yaşlılar kendilerine karşı sorumuluklarını unutmuş bir hükümetin koruması altında, yalnızlık ve açlıktan ölmek üzereydiler.

Yandiev bu insanların hepsini Grozni’den kurtardı. Kayıp, olabilecek en düşük düzeydeydi. Sadece bir kadın kalbi dayanamayarak yolda öldü. Fakat albay geriye kalanları çılgınca devam eden savaşın her iki tarafından da yağan kurşun ve kovanlardan korumayı başardı; herbiri kendi annesi ve babasıymış gibi.

“To this day, they send me letters on holidays. I don’t even remember their names. But they remember me. And they write,” Yandiev says, very quietly. And I have to drag these words from him, otherwise he would have been silent. “They thank me, and that’s the best kind of gratitude,” Yandiev insists, continuing to stir the sugar he already stirred long ago in the cold tea. “I don’t need anything else.”

Yandiev dipten gelen bir sesle, “O zamandan beri bana tatillerde mektup gönderiyorlar. Ben adlarını dahi hatırlamıyorum. Ama onlar beni hatırlıyor. Ve yazıyorlar.”, diyor. Ve sonrasını ağzından zorla almam gerekiyor – aksi takdirde daha fazlasını söylemeyecek çünkü; “Bana teşekkür ediyorlar, alabileceğim en iyi teşekkür bu zaten”. Bardaktaki soğuk çay içerisinde çoktan erimiş şekerini karıştırmaya devam ederken, ısrarla “Daha fazlasına da itiyacım yok”, diyor.

But I need for there to be something else. I am a citizen, and for this reason I want to know why the colonel still has not received the title of Hero of Russia that he was nominated for early in 2000 for his deed, for the true courage he showed in saving eighty-nine citizens of his country. What do you need to do in Russia , the way things are now, to not only be a hero, but to be officially acknowledged as one?

Ama benim var. Ben bir vatandaşım ve bu sebepten neden hala albaya Rusya Kahramanı ünvanın verilmediğini, 2000 senesinin başındaki başarısının, seksen dokuz vatandaşı ülkesi için kurtararak gösterdiği hakiki cesaretin niçin hala ödüllendirilmediğini bilmek istiyorum. Rusya’da sadece kahraman olmak değil, resmi olarak da öyle anılmak için ne yapmanız gerekiyor?

Burada

Bu soruların cevabına giden yol oldukça tehlikeli çıktı. Anavatanımızın başkentinde, sadece ve sadece başvuruları kendisinden bir üstteki merciye yollamakla görevli üst düzey memurların gevelemelerinden sonra, devlet başkanının imzasınasına doğru giderken, Albay Yandiev’in Kahraman adaylığı iki argümana takılmıştı.

Öncelikle o “onlardan biri” idi – Moskova bürokrasisinin dilinden tercüme edecek olursak Yandiev “bir İnguş idi”. Ordudaki İnguşlara güven olmazdı, tıpkı Çeçenler gibi. Bana dendi ki; “O neredeyse bir Çeçen”, “Grozni’de o gün ne dolapların döndüğünü kim bilebilirdi ki – belki de Yandiev militanlarla anlaşmıştı.”

Anlaşmış olsa bile ne fark eder ki? Sonuçta seksen dokuz kişiyi kurtardı.

Ama ikinci bir sebep daha var ki, sadece Vainakh’ları [Çeçen ve İnguşları] değil herkesi ilgilendiriyor. Kahraman ünvanı almanız için “bir eşkiyayı öldürmüş olmanız” gerekiyor.

“Peki ya birilerinin hayatını kuratmışsam?”

“Aradığımız şey tam olarak bu değil.”

“Kurtarma operasyonları için ödül veriyor musunuz, vermiyor musunuz?”

Vermiyorlar. Ama gelin de bunu itiraf edecek birini bulun.

Yazık! Bu konuda içeriden bilgi sağlabilecek isimlere ulaşmaya yemin ettim. Bu insanlar, apoletlerinde büyük yıldızlar, göğüslerinde şeref rütbeleri olduğu halde, büyük şema içerisinde ancak ayak işlerine bakan tipler; daha üstteki otoriteye itaat ediyorlar. Devlet başkanının hangi belgeyi imzalamayacağını biliyorlar. Ve Putin kurtarma operasyonları için imza atmayacak , bunu da biliyorlar. Bu sadece bir detay, öyle mi? Kesinlikle değil. “Merhamet” kelimesinin hükümetin sözcük dağarcığından nasıl silindiğini hepimiz gördük. Hükümet vatandaşları söz konusu olduğunda zulme yaslanıyor. Yıkımı özendiriyor. Cinayet mantığı hükümetin algılayabildiği bir mantık ve sürekli bu mantık yayılıyor. Mevcut durum şu; Kahraman olmak için “öldürmeniz” gerekiyor.

Putin’in modern ideolojisi bu.; kapitalistler tüketemeyince, yoldaşlar devraldı. Kendi ceplerini doldurmayı da asla ihmal etmeyeceklerini çok iyi biliyoruz. Bu işler böyle; savaşın yedinci senesinin sonunda, ikinci savaşın üçüncü yılında, Çeçenya gerçek bir nakit ineğine [1] dönüştü. Burada hızla düzmece askeri kariyerler yaratılıyor, uzun ödül listeleri düzülüyor ve rütbe ve unvanlar zamanı gelmeden dağıtılıyor. Ve yapmanız gereken tek şey bir Çeçen öldürmek ve cesedini teslim etmek.

Ve ben burada Muhammed Yandiev’in karşısında oturuyorum. Anormal bir ülkenin normal bir kahramanı o. Kimseyi soymadı, kimseye tecavüz etmedi ya da kamuflaj ceketi içine çalıntı kadın çamaşırları tıkıştırmadı. Sadece birilerinin hayatını kurtardı. Bu yüzden hala bir general değil. Ve Kahramanlık dilekçesi Moskova’nın yeraltı mezarlarında çürümekte.

Kafa Karışıklığı İçinde Yazılmış Bir Sonsöz

Rus devlet başkanlığı İstihbarat Dairesi’ni aradım. Başkanı İgor Porshnev. Ama burası daha ziyade Sergei Yastrzhembsky’nin, yani Putin’in “terörizm karşıtı operasyon için istihbarat desteği”nden sorumlu asistanının, dairesi olarak biliniyor. Çok basit iki soru sordum. Birinci sorum, ikinci Çeçen Savaşı’na katılımlarından ötürü kaç askerin devlet tarafından ödüllendirildiği idi. İkincisi ise kaçının Rusya Kahramanı ünvanını kazandığı idi.

İstihbarat Dairesi beni Putin yönetiminin Hükümet Ödülleri Dairesi’ne aktardı. Bu dairenin başkanı Nina Alekseevna Sivova idi.

Asistanlar çok net bir biçimde “Bu gizli bilgi” dediler ve katiyen bana daire müdürleri ile görüşme şansı tanımadılar. “Bu bilgi ifşa edilemez” idi.

“Ama bu çok saçma!”, diyerek karşı çıktım.

Sonunda Yastrzhembsky’nin “savaşa dair uygun imgelerin oluşturulmasından” sorumlu dairesinde bana acıdılar ve en azından “bu konuda resmi bir sorgulama var mı yok mu diye bakmayı” kabul ettiler. Ama olumlu bir cevap geleceğine dair bir garanti vermiyorlardı. Soruşturmayı hangi tarihte bitireceklerini de söylemiyorlardı (ve gerçekte de o cevap asla verilmedi!).

Kısa süre sonra Ödül Dairesi’nden Nina Sivova ile bir görüşmem oldu. Sivova “Bu bilgi aslında gizli, sadece resmi kullanım için” diye teyid etti.

Belki bazılarınız bu terimi Sovyetler zamanından hatırlar. O zamanlar nereye baksanız “sadece resmi kullanım için” yazısıyla karşılaşırdınız.

Nina Alekseevna’ya “Neden Rusya Kahramanı ya da diğer ödüller gizli bilgi kategorisinde?”, diye sordum.

“Bu ödülleri alan kişilerin güvenliği için” diye başka bir örtülü cevap aldım.

“Ama ben size soyadlarını bile sormuyorum.”

“Daha sonra tekrar arayın…”

“Yarın olur mu?”

“Evet, yarın, belki.”

Belki de değil. Kahramanların sayısının sadece o ödülleri veren bürokratların resmi kullanımına açık olduğu, gerçek kahramanların ise Kahraman ünvanı almadığı bir ülke için umut yoktur. Bu ülke bütün savaşları kaybeder. Çünkü asla doğru insanları desteklememektedir.

[1] Pazarının yükselme olasılığı düşük, kendisinin getirisi yüksek ürün. (ç.n.)

[i] Bu makale Anna Politkovskaya’nın A Small Corner of Hell: Dispatches from Chechnya (Cehennmeden Küçük Bir Köşe: Çeçenya’dan Haberler ) adlı kitabından alınmış bir bölümdür. Bkz.: http://www.press.uchicago.edu/Misc/Chicago/674320.html

Anna Politkovskaya
Çeviri:
Aysel Yıldırım

Bir cevap yazın