Ebediyete intikalinin ardından 1 sene gibi kısa bir süre geçmesine karşın, Şamil’in vatanımıza sahip çıkmak için birlik olmazsak olabileceklere ilişkin öngörüleri gerçekleşmeye başladı. Kafkasya’da kolonizasyonu tamamlamak isteyen Rus Hükümeti tarafından, ileride gerçekleşmesi kaçınılmaz olan Kafkasya’nın Birliğinin dayanacağı temel noktalardan biri olan Saşe (Soçi) ve Kbaada (Krasnaya Polyana) çevresinde sözde spor tesisleri inşa edilerek, Soykırım ve Sürgünün üstü kalın bir buz tabakasıyla kapatılmak isteniyor. Soykırım unutturularak, gelecek nesiller Soçi’yi sadece olimpiyatlarla hatırlasın isteniyor. İlk kez Stalin zamanında sipariş üzerine yazılan Adigelerin Rusya’ya katılışının 400. yılı kutlamaları, şimdi yeniden Putin tarafından Adigelerin (Kabardey) Rus Devleti’ne sözde katılışının 450.yılı olarak kutlanarak, Soykırım ve Sürgün hafızalardan ebediyen silinmek isteniyor.
Ne acıdır ki SSCB dağılıp Rusya Federasyonu kurulduğundan beri federasyona bağlı özerk cumhuriyetlerin özellikle merkez tarafından fakir bırakıldığı gerçeğini göz ardı ederek, Soçi’de yapılacak olan olimpiyatların bölgeye ekonomik kalkınma ve refah getireceği boş ümidine kapılıp giden Kafkasyalılar da mevcut. Sanki Diaspora ve anavatan olarak içinde bulunduğumuz durumun yaratıcıları Onlar değil. Sanki biz kendi irademizle bölündük, parçalandık, fakir bırakıldık. Bugün Kafkasya’da yaşanan problemlerin çoğunun, 1864 Büyük Çerkes Sürgünü sonrası anavatanında tutunmayı başarabilmiş Kafkasyalıları ayırmak üzere Stalin tarafından çizilmiş soyut sınırlara dayandığını biliyoruz. Şamil yukarıdaki sözleri ile Kafkasyalılar için normal olanı dillendiriyor. Şamil’in ölümünden sonra Kafkasya Bağımsızlık Mücadelesi’nin biteceğini düşünenler, yakın ve uzak tarihte sayısız defa olduğu gibi yine yanıldılar ve yanılmaya devam edecekler. Kim bilir Şamil yaşasaydı Putin bu kadar rahat bir şekilde Soçi’yi destekleyebilecek miydi? Ya da Uluslararasi Olimpiyat Komitesi’ni Soçi’yi seçmeleri için bu kadar rahat ikna edebilecek miydi? Bunu ne yazık ki bilme şansımız bulunmuyor. Ancak, Kafkasya’nın hak ettiği şekilde evrensel insan haklarının Kafkasya’nın her ferdi için geçerli olacağı, Kafkas insanın kendi özgür iradesi ile Kafkasya’nın kaderini şekillendireceği günler yakındır. Özgürlük bayrağını devralan Şamillerin kararlılığı ve azmi buna olan inancımızı daha da perçinliyor.
Ruhun şad olsun Şamil Basayev.
Comments
No comment