Çeçen halkının en ağır kaybı yaşadığı 1999 yılında, dönemin Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı tarafından yapılan “Çeçenistan’ın Rusya’nın iç işi olduğu” açıklamasını unutmuyor; Bu tavrın Çeçen halkının dörtte birini yok eden soykırıma ortak olmak olduğunu, ellerinde artık Estemirova’nın da kanı olan Rusya Başbakanı Putin’i 6 Ağustos’ta Ankara’da ağırlayacak olan hükümete hatırlatıyoruz.

 

Kafkasya’da hep aynı film tekrar ediyor. Adalet, özgürlük ve insanların en temel hakları için mücadele eden herkes bir şekilde sindiriliyor ve susturuluyor. Susmayan ve ne pahasına olursa olsun gerçekleri ifşa etmeyi kendilerine ödev sayan kişilerin ise sonu hep aynı oluyor. Yüz binlerce sabıkaya sahip, suçlu ve kanlı Rus devleti, halklarımızın doğal taleplerini, haklarını ve iradelerini asla değişmeyen bir yöntemle bastırmak istiyor: Öldürmek.

 

Tıpkı kendisinden önce katledilen mücadele arkadaşları gazeteci Anna Politkovskaya ve avukat Stanislav Markelov gibi Natalya Estemirova’nın da ölümü sadece Kafkasya için değil, bütün insanlık adına çok büyük bir kayıptır. Kanlı Kremlin rejiminin ve onun kukla tetikçilerinin bundan sonraki hedefi kim olursa olsun halklarımızın özgürlük yolundaki inancı ve mücadelesi bu cinayetlerle bitmeyecektir. Rusya’ya, dünyanın diğer devletlerine ve tüm insanlığa hatırlatıyoruz: Fikirler kurşun geçirmez!