Moskova, Diaspora'dan Endişe Duyuyor

 

Carnegie Moskova Merkezi’nin üç hafta önce düzenlediği bir seminerde “Çerkeslerin Soçi Olimpiyatları için önemli bir tehlike arz etmediği” kararına varılmasına rağmen, Rusya Dışişleri Bakanlığı’nın eğitim akademisinin geçen hafta aynı konuda düzenlediği konferans, Moskova’daki çoğunluğun bu konuda halen son derece gergin olduğunu gözler önüne serdi.

3 Mart’ta Carnegie Moskova Merkezi’nde verilen “Çerkes Meselesi ve Soçi Olimpiyatları” başlıklı konferansta; katılımcıların büyük çoğunluğu, bazı katılımcıların karşıt fikirlerine rağmen, “şu an için Çerkes meselesinin Soçi Olimpiyatları için önemli bir tehlike arz etmediği” kararına vardılar (www.kavkaz-uzel.ru/articles/182443/).

Bu toplantı geçtiğimiz birkaç yılda Çerkes aktivistlerin ve onların Birleşmiş Milletler, Gürcistan ve diğer ülkelerdeki destekçilerinin, müsabakaların Rusya’nın 1864’te Çerkeslere uyguladığı soykırımın gerçekleştiği bölgede yapılacak olması nedeniyle 2014 olimpiyat oyunlarının yapılacağı yerin değiştirilmesi konusundaki hız kazanan çabaları nedeniyle gerçekleştirildi.

Carnegie Moskova Merkezi toplantısında olduğu gibi, çoğu analist Çerkeslerin bu çabasını, Putin’in olimpiyatlara dair verdiği söze ve Moskova’nın Soçi’yi kış olimpiyatlarının merkezi haline dönüştürmek için harcadığı para ve zamana karşı verilen rahatsız edici ve dikkat dağıtıcı bir tepki olarak görüp dikkate almamaktadır.

Ama şu an Moskova’daki bazı yetkililer, Kuzey Kafkasya’daki diğer komşu bölgelerdeki saldırıların yarattığı tehlike ile birlikte, Çerkes mücadelesinin olimpiyatları engelleyebileceğinden ya da en azından potansiyel katılımcıların 2014’te Soçi’ye gelmemelerine neden olabileceğinden açıkça endişe duyuyorlar.

Geçtiğimiz perşembe, Rusya Dışişleri Bakanlığı’nın tanınmış eğitim akademisi Moskova Devlet Diplomasi Enstitüsü, bu konuyu tekrar incelemek için “Çerkes Meselesi:  Tarihi Hafıza, Tarihsel Söylem ve Siyasi Stratejiler” adlı bir konferans düzenledi (www.kavkaz-uzel.ru/articles/182789).

Rusya Federasyonu’nun ileri gelen uzmanlarının da içinde bulunduğu çoğu katılımcı, 19. yüzyılda meydana gelmiş olaylara odaklanırken, Kavkaz-uzel.ru’nun belirttiği üzere mevcut Çerkes siyasi stratejilerinden bahseden Moskova Devlet Diplomasi Enstitüsü öğretim görevlisi Aleksandr Cherevishnikov’un konuşması özellikle ilgi çekiciydi.

Rusya’nın olimpiyat düzenlemek için Çerkes trajedisinin 150. yıldönümünü seçmesi başta olmak üzere birçok zayıf noktası olmasına rağmen, genel kanının Çerkeslerin olimpiyat oyunlarını engellemeye güçlerinin yetmeyeceğine ilişkin olduğunu ve Çerkeslerin Beijing’de oluşan direnç düzeyine bile erişemeyeceklerini öne sürdü ve nedenini şöyle açıkladı: “Rusya Çin değildir”.

Cherevishnikov’a göre, Çerkesler Soçi olimpiyatlarına karşı büyük çaba sarf etmektedir. Fakat nispeten az sayıda insan bu konuyla ilgilenmekte ve büyük Çerkes nüfusu nedeniyle birçok kişinin umut bağladığı Türkiye de, bu konuda Moskova’ya baskı uygulamamaktadır.

Ve konuşmasını şu şekilde tamamladı: “Eğer anavatan dışındaki Çerkesler bir şey yapamazlarsa, anavatandaki aktivistlerin bu konuda ciddi problemler oluşturmaya güçleri yetmeyecektir.”

İkinci konuşmacı, Rusya Bilimler Akademisi Medeniyetler ve Bölgesel Araştırmalar Merkezi uzmanlarından Naima Neflyasheva, politik grupların Çerkes meselesini istismar edebilmesinin en büyük nedenlerinden birinin Çerkes trajedisi ile ilgili bilgilerin kısıtlanmış olması olduğunu belirtti.

Sovyet belgelerinde, bu bölgede daha önce Çerkeslerin yaşadığı ve büyük bir uygarlık kurdukları yer alırken, bugün bu bölgede bazı halklara ait zengin arkeolojik kalıntıların olduğu söylense de özellikle Çerkesler ait olup olmadığına dair kesin bir ibarenin yer almadığını söyleyerek konuşmasını sürdürdü.

Üçüncü konuşmacı, Adigey Cumhuriyeti İnsani Araştırmalar Enstitüsü uzmanlarından Samir Khotko Çerkes aktivistlerin üzerinde durduğu bir başka konuya değindi. Rus yetkililerin diasporadan anavatana dönmek isteyen Çerkeslere yardımcı olmak adına hiçbir şey yapmadığını belirtti.

Ve sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Şüphesiz ki geri dönmek isteyen çok az insan var fakat yine de bu fırsat insanlara sunulmuş olmalıydı.”

Konferans katılımcıları, 1860’larda Kuzey Kafkasya’daki otokton Çerkeslerin kitlesel sürgünü ile noktalanan bu trajedi hakkında daha fazla akademik araştırma yapılmasının gerekliliğini savunan bir bildiriyi kabul ettiler (www.elot.ru/main/index.php?option=com_content&task=view&id=2320&Itemid=1).

Bildiri şöyle devam ediyor: “ Bu trajedinin unutulmasına müsaade edilemez. Gerekli olan şey bu konuda yapılacak olan titiz ve büyük önem arz eden profesyonel bir çalışma ve değerlendirmedir. Bu noktada önemli olan bilim adamları ve uzmanların çalışmalarını mevcut politik şartlardan arındırmaktır. Bu durum hem bilimsel hem de politik uygulamaları zenginleştirecektir.”

Bildiride ayrıca Çerkes meselesine dair bütün yaklaşımları göz önünde bulundurarak, Çerkes sorunu etrafındaki keskin politik uyuşmazlığı azaltmayı mümkün kılacak somut öneriler sunmak suretiyle çözüm yolu oluşturacak Kafkasyalı araştırmacılardan oluşan bir çalışma grubu kurulması kararı alındığı da bildirildi.

Katılımcılar şöyle devam etti: “Biz bu faaliyetin sonuçlarına önceden belirlemeksizin, varılacak nihai sonucu yurtdaş Rus (etnik olmayan) ulusunun güçlendirilmesine yönelik büyük bir çalışmanın parçası ve ortaya çıkması kaçınılmaz olan anlaşmazlıkların dayanışma ruhu, sorumluluk, yapıcı işbirliği ve karşılıklı diyalogla çözümlenmesi olarak kabul ediyoruz.”

Eğer diasporadaki Çerkesler 2014 olimpiyatlarının 1864 soykırımının yaşandığı topraklarından başka bir bölgede yapılmasına dair inisiyatifi başlatmamış olsalardı, bu konferans asla gerçekleşmemiş ve bu bildiri de asla yayınlanmamış olacaktı; dolayısıyla henüz sonuca varmamış olsa da, bu olay aktivistlerin büyük zaferini temsil etmektedir.

Paul Goble, 28.03.2011, Window on Eurasia

Çeviri: Dilek Soykuvvet

Bir cevap yazın