Rusya Gagra’nın kuzeyini istiyor

Bu komisyon Abhaz ve Rus yetkililerin katılımıyla Abhazya ve Rusya arasındaki sınırın belirlenmesi için arşiv dökümanları, topoğrafya haritaları, tarihi haritalar gibi materyallerden de yararlanarak sınırı belirleyecekti.  30 Kasım’da toplanan bu komisyonda, bu konuyla alakalı bir de protokole imza  atıldı. Bu protokole göre, sınırların çizilmesinin, sınırların tespitinden sonra yapılacağı konusunda anlaşmaya varıldı. 2011 yılında ikinci defa toplanan bu komisyonda protokolün tersine Rusya, Abhaz tarafına kendi sınır projesinin taslağını sundu. Bu taslağa göre Rusya, Abhazya’dan Gagra’nın neredeyse bütün kuzey topraklarını, Aibga köyünü de içine alacak şekilde Psou nehri çevresini yani yaklaşık 16.000 hektarlık bir alanı sınırlarına katmak istiyor, yani hukuki bir dille Rusya 16.000 hektarlık alanı ilhak etmek istiyor.  28 Mart 2011 tarihinde Moskova’da toplanacak komisyonda açıkça Abhazya’ya ait olan toprakların, Rusya’ya verilmesinin gündeme geleceği iddia ediliyor.

 

putinbagapshİlhak edilmek istenen topraklar

Bilindiği üzere Aibga bölgesi tarihi Kafkas-Rus savaşlarının önemli direniş merkezlerinden birisi idi. Ciget Abazalarının bir kolu olan Aibgaların tarihi yurtları olan bu bölge Kbaada vadisinin yakın güneyindeydi. 11 Mayıs1864 tarihinde Aibgaların uzun süren bir direnişten sonra, Rusların istilası sonucunda bölge Abhazların sürgün edilmesi sonucu “temizlenmişti”.

Abhaz tarafının Rus tarafının önerilerini kabul etmesi alışılmış bir gelenek. Ancak Rusya ile yapılan hiçbir anlaşma bu kadar Abhazya’nın egemenlik ve toprak bütünlüğüne karşı saldırı niteliği taşımıyordu. İddialarla ilgili olarak halkın öfkesi dinmiş durumda değil. Tarihsel sebeplerin yanında bir ilhak sonrasında mülklerin el değiştirmesi,  tatil beldelerinin Rus tarafına verilmesi gibi doğrudan ekonomik sebeplerle de Abhaz halkı bu konuda kızgın durumda. Hepsinden öte Abhaz liderliğinin kendi toprağını savunmadaki isteksizliği halkın bu konudaki tutumunun sertleşmesine sebep oluyor.

Konuyla ilgili olarak Abhazya Halk Birliği Forum’u da bir bildiri yayınladı. Bu bildiride, Gagra’nın bütün Kuzey topraklarının Rusya tarafından ilhak edilmesinin kabul edilemeyeceği belirtiliyor. “Abhazya Cumhuriyeti anayasasına uygun olarak, Abhazya Cumhuriyeti toprakları bölünemez, devredilemez ve elden çıkarılamaz. “ “Abhazya devlet sınırları bozulamaz, Abhazya Cumhuriyeti’nin sınırları Abhaz halkının uzun ve kanlı bir mücadelesinin sonucudur. Bu topraklar büyük fedakârlıklar sonucunda elde edilmiştir.” gibi ifadelerin kullanıldığı bildiride, herhangi bir anlaşmanın başta Abhaz Anayasa’sına olmak üzere, Abhaz kanunlarına aykırı olduğu belirtiliyor.

Bu konuyla alakalı bir makale de Abhaz gazeteci İnal Haşig tarafından yazıldı. Bu makalede Haşig, Bagapsh’ın 2004 yılından itibaren politik kariyerindeki en önemli sınavını vereceğini ifade ediyor. Kapalı kapılar ardında sürdürülen görüşmelerin, Abhaz halkına duyurulması gerektiğini savunan Haşig, Abhaz halkından saklanan bilgilerin çok ağır bir yük olduğunu belirtiyor. İlhak konusunda Abhaz halkının düşüncesini öğrenmek için özel bir çalışmaya ihtiyaç olmadığını ifade eden Haşig,  böyle bir konuda Abhaz halkının savaşarak elde ettiği, kanını akıttığı topraklarından vazgeçemeyeceğini, Abhaz halkının kanını dökerken şu an dünyadaki tek partnerinin Abhaz halkını o dönemde terk ettiğini belirtiyor. İnal Haşig, Moskova’nın bu konudaki tutumunu aynı zamanda Abhazya’nın direncini de ölçen bir taslak olabileceğini de ifade ediyor. Haşig, yazısını, umarım bu Moskova’da birilierinin yapmış olduğu bir şakadır, diyerek bitiriyor.

İddiaların hiç birinin yalanlanmaması, üzerine Sohum’daki devlet yetkililerininin bunu doğrular nitelikte bilgiler vermesi olayın vahametini arttırıyor. Çeşitli kaynaklara göre, Rusya’nın bu konudaki ısrarcı tavrının Abhazya’yı zorlayacağı, bu tip bir durumun gerçekleşmesi durumunda ise Abhaz muhalefetinde bir infialin olacağı da konuşulanlar arasında.

Bu konu Abhaz yazarlar tarafından da şiddetle tartışılıyor. Anatoly Otyrba isimli blog sahibi bir yazar, geçen günlerde yazdığı bir yazısında böyle önemli anlaşmaların gerçekleştirileceği günlerde  Cumhurbaşkanı’nın üç üyeli komisyonun, iki üyesini muhalefetten belirlemesi ve kendisinin tatile çıkmasını ilginç buluyor. “Niçin?” diye soran Otyrba  cevap olarak “Çünkü müzakerlerden ne sonuç çıkarsa çıksın Abhaz tarafı memnun olamayacaktır. Eğer Abhaz müzakereciler toprakların bir metresinin dahi verilmesi noktasında direnç gösteremezlerse(direnç göstermede gönüllü olmasalar bile) Abhaz anayasasına göre suçlanacaklar ve sorumluluğu paylaşacaklardır. ” Otyrba’ya göre olası bir ilhakın sorumluluğundan kaçmak için Cumhurbaşkan’ı tatile gitmeyi tercih ediyor.

harita

Sonuç olarak ufuktaki tehlike ikili anlaşmalarla Abhazya’nın bütün egemenlik esaslarını çiğneyen Rusya’nın bunlarla yetinmeyeceği gerçeğidir. İlkesel olarak devlet olmanın gereklerinden biri olan egemenliğin devredilemezliği ilkesine ve Abhazya’nın toprak bütünlüğüne doğrudan saldırı niteliğinde olan bu tavırlar Abhazya’nın bağımsızlığına ve devlet yapısına zarar vermektedir.  Zaten tarihsel sınırlarının gerisinde olan, bir soykırım neticesinde toprakları Abhazsızlaştırılan Abhazya’nın, bu gibi tavizlerinin neticesi Abhaz devletinin dünya üzerinden silinmesi olur.

Furkan Dibab –Thirdway for Abkhazia Proje Grubu

Yararlanılan kaynaklar

http://era-abkhazia.org/news/index.php?ELEMENT_ID=3664

http://www.ekhokavkaza.com/content/article/2340401.htm
lhttp://www.ekhokavkaza.com/content/blog/2341863.html
http://www.aiaaira.com/index.php/component/content/article/65-headline/1743-2011-03-21-23-05-20.html
http://www.aiaaira.com/index.php/politics1756-2011-03-24-18-54-15.html

Bir cevap yazın