Abhazya ile utangaç başlangıç

Abhazya lideri tanınma için aceleci değil. ‘Önce ekonomik ilişki’ diyor.

Abhazya Devlet Başkanı Sergey Bagapş nezdinde Türkiye’deki Abhaz ve Çerkeslere yönelik bir yanlış geç de olsa düzeltildi; Ankara gayri resmi de olsa Abhaz liderin Türkiye’yi ziyaret etmesine imkân tanıdı. Bagapş, 7 Nisan’da Ankara’dan başladığı gezisini Adapazarı-Düzce bölgesinde hemşerileriyle kucaklaşıp dün Yeşilköy’deki Fener Lokantası’nda gazetecilerle kahvaltıda bir araya gelerek noktaladı. Türk Dışişleri, Bagapş’ın 2007’de planlanmış gezisini Gürcü lobisinin baskısıyla son dakikada iptal ettirerek Abhaz ve Çerkesleri gücendirmişti. Gürcistan’ın Türkiye’den aldığı askeri yardımları 2008’de Güney Osetya ve Abhazya’ya karşı kullanması, ardından Türkiye’nin ilişkilerini stratejik ortaklığa yükselttiği Rusya’nın bu iki ülkenin bağımsızlığını tanıması, bütün yumurtaları Gürcü sepetine koymuş Ankara’nın Kafkasya siyasetinde ister istemez kırılmaya yol açtı. Gürcistan’la abartılı bir şekilde müttefiklik payesi biçilirken Abhazya’nın da artık görmezden gelinemeyeceği anlaşıldı. Dün Bagapş’a “Gelme” diyen Ankara, bugün “Gel” diyerek fiili ambargoyu kaldırmış oldu. Bu ziyaret Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun şubattaki Tiflis temaslarının ardından geldi.

Abhazlar ne istiyor? 
Bagapş Türkiye’den hemen Abhazya’nın bağımsızlığını tanımasını beklemiyor. “Ben gerçekçi bir siyasetçiyim, bunun olmayacağını biliyorum, tanıma meselesi uzun bir süreç” diyen Abhaz liderin uzak hedefi Abhazya’yı daha cazip bir ülke haline getirip siyaseten de tanınabilir kılmak. Yakın vadede istediği şey ise ticari ilişkilerin gelişmesi, 1992’de savaşla kesilen Trabzon-Sohum gemi seferlerinin başlaması, hava koridorunun açılması, anavatan-diaspora arasında gidiş-gelişlerin kolaylaşması. 230 bin nüfuslu Abhazya’ya yılda 1 milyon turist geliyor. Bunların ezici çoğunluğu Rusya’dan. Bagapş, Türkiye’nin turizm sektöründeki hizmet kalitesini Abhazya’ya taşımak istiyor. Türkiye, yıllık 200 milyon dolar ticaret hacmiyle Rusya’dan sonra ikinci büyük ortak. Abhazya gibi küçük bir ülke için önemli bir rakam. Bagapş sadece Abhazları değil Türk işadamlarını da yatırıma davet ediyor. Yani siyasetten önce ekonomi geliyor. Bagapş bu alanda ilişkilerin sağlam temele oturmasının diasporadan anavatana dönüşü de kolaylaştıracağını düşünüyor. Malum Abhazya’nın Abhazlar aleyhine bir nüfus krizi var. Nüfus dengesini sağlamak açısından Abhazların dönüşü Abhazya için bir çıkış yolu. Ama bu yolun yolcusu çok fazla değil. Bagapş’a göre 3 bin civarında insan döndü. Halihazırda 6 bin dönüş talebi var. Bagapş diasporadan Abhazları çekmeye çalışırken savaşta Abhazya’yı terk etmiş Gürcülerin dönüşüne izin verilmemesi konusundaki eleştirileri de reddediyor: “Abhazya 4 bin şehit vermesine rağmen 50 bin Gürcü’nün dönüşüne tek taraflı kararla izin verdi. Abhazya bu konuda eşsiz bir örnek. Sırbistan ve Kosova’da sadece 5 bin kişi tekrar eski yerlerine dönebildi. Gürcistan savaş olmadığı halde Ahıskalıların dönmelerine izin verdi mi?”

Türkiye’nin açmazı 
Türkiye her açıdan kendisine muhtaç olan 4.6 milyonluk Gürcistan’ın gönlünü almadan Abhazya’nın beklediği adımları atmak istemiyor. Ankara’nın tek yanlı siyaseti bugüne kadar Abhazya’yı Rusya’ya itti. En basitinden Bagapş, Türkiye’ye gelirken Rus pasaportu kullanmak zorunda. Başka şansı yok. Türkiye üyesi olmadığı Bağımsız Devletler Topluluğu’nun ambargo kararının gönüllü taraftarıydı. Bizzat Rusya kendi ambargosunu delerek Abhazlara sınırlarını açıp pasaport dağıtırken Ankara eski çizgide ısrar etti. Üstelik defalarca Abhazya’ya giden Türk gemileri açık sularda alıkonuldu, kaptanlar hapsedildi. Bagapş ‘korsanlık’ olarak nitelediği bu konudaki tuhaflığa dikkat çekti: “Türkiye’nin Gürcistan’a hibe ettiği hücumbotlarla Abhazya’ya gidip gelen Türk gemilerine açık sularda el koyuyorlar.” Davutoğlu’nun dengeyi Abhazya lehine esnetme çabası tatminkâr bulunmasa da ziyaret Abhazların er ya da geç bir açılım olacağına dair umutlarını artırdı. Bagapş’ın Gürcistan’dan kaçarken Rusya’ya teslim olduklarına dair eleştirilere yanıtı da dobra dobraydı: “Şu anda yeni bir savaşın çıkmamasının garantörü Rusya. Bize savaştan sonra sadece Rusya yardım etti. Avrupa’daki bankalardan kredi alamıyoruz. Rusya pasaportu ile dahi Avrupa ülkelerine seyahat edemiyoruz. Biz bütün ülkelerde müzakerelere açığız. Pazarlık konusu etmeyeceğimiz tek şey bağımsızlığımız.”

Sağlık bahanesi olmadan… 
Bunu söylerken Abhazya siyaseti açısından yeni bir şeyi de dillendirdi: “Gürcistan-Abhazya sorununun çözümünde Türkiye’nin de aktif rol oynamasını isteriz.” Bu süreç şimdiye dek Oset ve Abhazların hamisi olarak Rusya, Gürcistan’ın hamisi olarak da ABD ve AB’nin güdümündeydi. Hâlihazırda Cenevre görüşmeleri de bu aktörler üzerinden yürüyor. Şimdiye dek Türkiye’nin kategorik olarak Gürcistan’dan yana olması Abhazlar nezdinde arabuluculuk şansını yok ediyordu.
Son zamanlarda ‘tanımadan ilişki kurma’ yönünde Batılı çevrelerde de tartışılan formül, Türkiye’nin kendi siyasi gerçeklerini dikkate alan Bagapş’ı memnun edecek bir yol olarak görülüyor.

Fehim Taştekin,  11/04/2011

http://www.radikal.com.tr/Default.aspx?aType=RadikalYazar&ArticleID=1045733&Date=11.04.2011&CategoryID=100

 

Bir cevap yazın