Abhazya’da seçim: ne getirecek, ne götürecek

Yaklaşık üç aydır devam eden kampanya sona yaklaşırken, genel olarak sakin geçen seçim süreci hareketlenmeye başladı.  Bu hareketli günlerde yabancılara mülk satışı, Abhazya-Rusya sınır çizimi ile alakalı sorunlar, Diaspora-Abhazya ilişkileri, Rusya ilişkileri, Abhazya’nın bağımsız bir devlet olarak gelişimi ve adayların birbirleri üzerinde bitmek bilmeyen iddiaları belirleyici oluyor. Adayların her bir mesele üzerine kurdukları söylemlerden yola çıkarak seçim öncesi Abhazya’da oluşan siyasi atmosfere dair bir tablo oluşturulabilir.

 

Aibga meselesi

Abhazya-Rusya arasındaki sınırın belirlenmesi amacıyla kurulan komisyonda Rusya’nın skandal niteliğindeki ilhak talebi,  Aibga meselesinde  bütün adayların tavrı ortak.  Adayların tamamı Abhazya’nın mevcut sınırlarının tartışmaya açılamayacağını söylüyorlar.  Merhum başkan Bagapş’ın Ankara’da duygusal bir dille ifade ettiği üzere “kanla alınan toprakların verilmesi mümkün değil”. Peki Rusya  bu meselenin veya Abhazya’nın egemenlik haklarının ihlal etmeye yönelik herhangi bir adımında geri adım atma olasılığı var mı?

Aibga’da yaşananları incelemek bu meseleyi aydınlatmak adına önemli. Rusya Abhazya muhalefeti ve yönetiminden gelen tepkiler üzerine talebi sümen altı etse de bu meselenin peşini bırakmayacağının işaretlerini de veriyor. Nezasimaya gazetesinde yayınlanan bir habere göre, Aibga sakinleri Krasnodar’a bağlanmak için referandum yapılmasını istediler.  26 kişiden oluşan köy sakinlerinin tamamı etnik olarak Rus. Medvedev’e yazdıkları mektupta bu dileklerini getiren Aibga köyü sakinlerinin, Soçi ile oldukça gelişmiş ilişkileri var. Bu talepten  bir süre önce Soçi belediyesine mensup Rus yetkililer Aibga köyüne gelip, elektrik nakil hatlarıyla alakalı incelemelerde bulunmuşlardı.

Aibga meselesi seçim sonrası dönemde de güncelliğini koruyacak gibi görünüyor. Rusya’nın Abhazya karşısındaki pervasız tutumları farklı  sınır meselelerinin de  önümüzdeki dönemde gündeme geleceğinin işaretçisi.

Yabancılara mülk satışı

Abhazya anayasası’nda, vatandaş olmayanların mülk edinmelerini engelleyecek maddeler mevcut. Sovyetler’in yıkılmasından sonra Rusya vatandaşları’nın post-Sovyet coğrafya ülkelerinde mülk edinebilmesi oldukça yaygın bir tartışma konusu. Bu, Abhazya-Rusya arasında da uzun zamandır tartışılan bir konuydu. Rusya vatandaşları’nın Abhazya’da mülk edinebilmeleri önündeki engel yüzünden doğan sorunlarla alakalı geçtiğimiz sene Abhazya’da bir komisyon toplandı. Abhazya-Rusya ilişkilerinde gerilimi arttıran konulardan olan bu meselede, Bagapş’ın tavrı mevcut durumun sürdürülmesi yönünde idi. Bu komisyonlar ve Rusya’nın talepleri noktasında Abhazya geri adım atmayarak, yabancılara mülk satışına izin veren bir yasal düzenlemeye gitmedi. Bunlara rağmen Abhazya’da pek çok değerli toprağın Ruslara illegal yollardan satıldığı biliniyor.

Seçim sürecinde merak edilen konulardan biri de bu meselede adayların tavrında nüanslar dışında belirgin bir farklılık sunmuyor. Ajanskafkas’ın çevirisiyle verdiği haberde Sergey Şamba, yabancıların inşa ettikleri gayrimenkullerin mülkiyet haklarına sahip olabilecekleri bir formül üretme peşinde. Bu yabancılara inşa ettikleri mülklerle sınırlı bir hak tanıyor.  Hacımba ve Ankuab ise mevcut durumda bu satışın zaten yasaların arkasından dolanılarak yapıldığını, bu sebepten yasal olarak da bu satışlarla alakalı düzenlemelerin yapılması gerektiğini belirtiyorlar.

Her ne kadar Abhazya’da yabancıların mülk edinmesi yasak olsa da pratikte bunun böyle olmadığı bir gerçek. Abhazya’nın pek çok turizm bölgesi Rusların elinde, en iyi ihtimalle bir Abhazyalı ortağa sahipler. 2008 den sonra sayıları artan FSB görevlilerinin ve  pek çok illegal örgütün mülk edinme konusunda aktif olduğu da biliniyor.

Rusya İlişkileri

Rusya ilişkilerinin  geleceği konusunda bütün adayların ortak olduğu iki nokta var:  Mevcut ilişkilerin korunup, geliştirilmesi ve iki eşit devlet zemininde yeniden düzenlenerek Rusya’nın cüretkar taleplerinin karşısına yeni bir ilişki anlayışı inşa edebilmek.  Abhazya’nın Rusya karşısında politik mahkumiyeti, Abhazya’nın çıkarları konusunda düşünenleri kaygılandırıyor. Rusya dışında ülkelerle de siyasi ilişkileri çeşitlendirme zorunluluğu bulunan Abhazya’nın önünde bekleyen en önemli sorun ise muhatap bulma sorunu.

Rusya karşısında ironik de olsa en sert çıkışlar Hacımba cephesinden geliyor. Bilindiği üzere 2004 seçimlerinde Rusya’nın açıktan desteklediği bir aday olan Hacımba, bu seçimlerde adaylar arasından en milliyetçi söylemlerle kendisini gösteriyor. Hacımba, Moskovski Komsomolets gazetesine verdiği röportajında: ”Biz Rusya ile eşit ilişkiler kurmak istiyoruz. Ve dürüst olmak gerekirse biz bugün Rusya tarafından oluşuturulmuş olanakları kullanıyoruz.” Dedikten sonra ekliyor: ”Kelimenin tam manasıyla milliyetçiyim.”  Ajanskafkas tarafından çevrilen röportajında Hacımba, Rusya ile olan ilişkiler konusunda şunları söylüyordu: ”Birçok şey beni tatmin etmiyor, Rusya ile ilişkilerin bir bölümü bile. Şöyle ki; askeri-teknik işbirliği anlaşması imzalandığında, Abhazya vatandaşlarının hakları ciddi şekilde kısıtlandı. Binalar verilirken, insanların sokakta kaldığıyla kimse ilgilenmedi. Abhazya, öncelikli olarak kendi devletinin haklarını savunmalı. Ve bu, Rusya’nın bize gösterdiği yardımların önemine rağmen böyle olmalı.”

Diğer adaylar Şamba ve Ankuab ise Rusya ile ilişkiler konusunda aynı, farklı bir tavrı yok. Rusya ile ilişkiler gerekli ve geliştirilmeli, ayrıldıkları noktaysa Rusya dışında ülkelerle ilişkiye geçilmesi meselesi; Türkiye bu meselede en önemli ayrım noktası. Şamba diasporaya yönelik kaleme aldığı mektubunda, Abhaz diasporasının Abhazya’nın Türkiye ile olan ilişkilerinin geliştirilemesinde yardımcı olması gerektiğini vurguluyor.  Ankuab ise Regnum haber ajansına verdiği röportajında, Türkiye’nin bölgede etkisini arttırmak istediğini, Abhazya’nın ise  buna izin vermeyeceğini söylüyordu. Şamba İNO TV de yayınlanan röportajında: ” Öncelikli stratejik müttefikimiz Rusya’dır. Bunun dışında bölgemiz dışında bazı ülkelerin tanıması üzerinde çalışıyoruz. NATO politikaları ve ABD’ye bağımlı olmayan dost devletler, partnerler arıyoruz.” dedi.

Pasaport konusu

Uzun bir süreden beri Abhazya’da yaşayan “repatriant”  statüsüne sahip dönüşçülere pasaport verilmiyor. Bu konuda Rusya’nın baskısı ile hareket edildiği bir gerçek. Reparitantlar’ın tarihsel soyisimleriyle aldıkları pasaportların vatandaşı bulundukları ülkelerdeki soy isimleriyle farklılık taşıması Rusya tarafından güvenlik gerekçesiyle sorunlu bulunuyor. Bu sebeple Rusya Abhazya’ya, Abhazya pasaportlarının verilmemesi konusunda baskı yapıyor. Abhazya hükümeti bu konu ile ilgilenecek ortak bir komisyon oluşturulacağı haberini vermişti.

Bu konuda Hacımba Abhazya’da reparitantlarla yaptığı bir toplantıda: ” Bağımsız bir devletin egemenlik hakkı olan vatandaşlık ve pasaport verilmesi konusunu başka ülkelerle tartışmayacağını ve bu konuda kendi kararlarını kendisinin alacağını” belirtti. Adaylardan Ankuab ise diasporadan geri dönenlerle yaptığı bir toplantıda:  “Bu konuda durum, sizlere anlatıldığı gibi basit değil. Rus tarafı Abhaz Pasaportunu tanımayı kabul etti, onların isteği tarihi topraklarına geri dönenlerin soyadlarının Türk Pasaportlarında yazıldığı gibi yazılması. (Abhazya ise, geriye dönenlerin sülale isimlerinin yazılı olmasını istiyor – AP) sorun bundan kaynaklanıyor. Sizlerden bu sorunun çözülmesi için biraz sabır istiyoruz. Abhazya bu sorunun çözümü için tek taraflı olarak karar alamaz” dedi.

Ankuab – Kitovani – Şamba

Seçime az bir süre kala Gürcistan eski savunma bakanı tarafından bir TV röportajında ortaya atılan Ankuab’ın savaş sırasında Gürcistan’a yardım edip, istihbarat sağladığı yönündeki iddialar üzerine hareketlenen siyasi atmosfer giderek sertleşiyor. Bunun üzerine seçimlerde  Şamba’yı destekleyen bir grup Ankuab hakkındaki iddianın soruşturulmasını devlet başkanı vekili Nugzar Ashugba ve Başsavcı Safarbey Mkanba’dan talep etti. Ankuab iddiayı masal olarak nitelerken, Şamba, böyle ciddi bir iddianın soruşturulması gerektiğini savundu. Ankuab taraftarları Şamba’yı kara propaganda yaymakla suçlarken, Şamba iddiaların ciddiliğini koruduğunu ve soruşturulması gerektiğini yineledi.

2004 seçimlerindeki gibi bir sürece girilmesinden endişe edilen Abhazya’da, çeşitli gazeteler Şamba’yı, Gümrük Birliği gibi teşkilatlara girme isteği, Batı standardında demokrasi söylemi, devlet yapısında gerçekleştirmek istediği yapısal değişiklikler gibi amaçlarından ötürü Batı yanlısı bir  tür “Turuncu Devrim” gerçekleştirmek istemekle suçladılar. Abhazya’nın mevcut siyasi yapısı ve 2004 seçimlerinde  de buna benzer bir kara propaganda yaşandığı hatırlanırsa, Abhazya’da siyasi atmosferi anlayabilmek için süreci çok iyi takip etmek gerektiği de açık.

Sonuç

Abhazya son dönemi hariç sakin geçen bir seçim süreci sonucunda sandığa gidecek. Abhazya’da ve Kafkasya’da demokrasinin kökleşmesi açısından 26 Ağustos seçimleri son derece önem arzediyor ancak  seçim ardından büyük yapısal değişiklikler beklenmiyor. Tek turda bitmesi beklenmeyen seçimlerin en azından ilk turuna Rusya’nın doğrudan bir etkisinin olmayacağı açık. Bunun yanında Abhazya’nın gerek iç yapısı gerekse dış ilişkilerinin çeşitlenmesi açısından farklı aday profilleri ve farklı söylemlerin önem taşıdığı bir gerçek.

26 Ağustosta  seçimlerinin bütün Kafkasya’da demokrasi  ve bağımsızlık kültürünün kökleşmesi yönünde bir adım olmasını diliyoruz.

Thirdway for Abkhazia Proje Grubu
Furkan Dibab

Bir cevap yazın