Putin’in Rusyası

 

on

Kitabın adı: Putin’in Rusyası,Yazarı: Anna Politkovskaya, Tür: Siyaset-İnceleme, Çeviren: Kemal Ülker, sayfa sayısı: 256, Boyut: 15x 23 cm, Yayın evi: Agora Kitaplığı, Temin: ( Kitapçılarda ve internet şatışında)

Putin’in Rusyası’ndan bahsederken, yazarı Anna Politkovskaya’yı tanıtmakta fayda var.

Anna Politkovskaya ( 1958-2006) Putin’in Çeçenlere karşı yürüttüğü savaşın iç yüzünü deşifre eden, Putin’in yönetime gelmesiyle Rusya’da daha da kötüleşen sistemi ifşa eden cesur bir gazeteciydi.

A Dirty War: A Russian Reporter in Chechnya, A Small Corner Of Hell: Dispatches from Chechnya ,Putin’s Russia adlı üç eserinden sonuncusu Türkçe’ye çevrildi. Her üç eserin de İngilizce basımları mevcut.

Putin’in Rusyası’nda anlatıldığı gibi, bir yandan merkezle arasını iyi tutanların zenginliklerine zenginlik kattığı, bir yandan da yoksulluktan ve soğuktan ölen insanların gerçeğini barındıran bir ülke Rusya. Mafyanın, oligarkların, milliyetçi basının, Putin eksenindekilerin ülkesi, diğerleri içinse bir cehennem.

Putin’in Rusyası’nda ayrıca, Beslan baskınının iç yüzü, mağdurların ve Anna’nın olay yerindeki gözlemleriyle açıklanıyor. Kurtarma operasyonunun nasıl bir katliamla sonuçlandığı örneğini anlamak, aslında Putin Rusyası’nın insan hayatına ne derece önem verdiğini fark etmemizi sağlıyor.

Kitap arka kapağı yazısından: “ Bu, Vladimir Putin hakkında bir kitap değildir, ama Putin’in  Batı’ya göründüğü şekliyle de bir portresini sunmaya da kalkışmaz. Ayrıca, bu kitapta Putin’in Rusyası’na asla pembe gözlüklerle bakılmaz.Gerçi Rusya’da herkes Putin’in davranışlarına ayak uyduruyor değildir. Batı bize hala bu rolü biçmekten çok hoşlansa da bu ülkede köle olmak istemeyen, özgür olma hakkını kullanmak için çabalayan çok sayıda insan vardır. Fakat, Putin’in ülkenin her tarafında dilediği gibi at koşturmasının başlıca müsebbibinin, bu ülkede yaşayan insanların büyük çoğunluğunun kayıtsızlığı ve itaatkarlığı olduğundan şüphe yoktur.”

Novaya Gazeta’nın bir çok muhabiri, sistem muhalifi yayın yapmaları sebebiyle tehdit edilmişti. Anna da, birçok kez benzer tehdit ve saldırılara maruz kalmıştı. Bunlardan birisi, Beslan baskınında arabuluculuk yapacağı zaman, uçağında zehirlenmesiydi.

Anna, 2006 yılında da, evinin asansöründe ölü bulundu. Yazılarında gün yüzüne çıkardığı, Rusya’da hukukun mağdurlar lehine değil, devlet lehine işlediği gerçeği, ölümünden sonra da kendisini gösterdi ve Politkovskaya cinayetinin üzerine gidilmedi. Katiller hala bulunmadı.

Novaya Gazata’nın, öldürülen gazeteciler için güzel bir cümlesi var:

“…Katillerde korku yok. Çünkü onlar biliyorlar ki, ceza almayacaklar.  Ama kurbanlarda da korku yok. Çünkü başkalarını korurken, artık korkmuyorsun…”

Putin’in Rusyası, her Kafkasyalının, mağduru olduğu Rusya otoritesinin ne olduğunun anlaşılması bakımından, mutlaka okuması gereken bir kitap.

Bir cevap yazın