06 Aralık 2010 tarihinde Spartak Moskova futbol takımı holiganları tarafından saldırıya uğrayan Aslan Çerkesov, kendisini korumak amacıyla plastik mermi atan silahını ateşleyerek bir holiganın ölümüne sebebiyet vermişti. Olayın hemen ardından devlet güdümlü ırkçı gruplar “Rusya Ruslarındır” sloganlarıyla meydanlara dökülerek Kafkasyalılar’a yönelik nefret suçlarına yenilerini ekledi. Ayrıca eylemler sırasında bir çok Kafkasyalı fiziki saldırılara maruz kaldı, dükkanları yağmalandı ve öldürüldü.
Tüm bu saldırılar gerçekleşirken Rusya Devlet Başkanı Viladimir Putin , Aslan Çerkesov’a karşı giriştiği saldırı sonucu öldürülen Yegor Svidirov’un mezarını ziyaret edip “Kafkasyalılar Rus Kültürüne saygılı olun” diyerek saldırgan Rus Milliyetçilerine desteğini ilan ediyordu.
Etnik bir öfkeye karşı meşru müdafaa hakkıyla hareket eden Çerkesov için “yargı süreci” işlerken, jüri üyeleri “Çerkesov hoşgörüyü hak etmiyor.” diyerek aslında adaletin tecelli etmeyeceğini de deklare etmiş oldular. Adil olmayan bu yargılama sonucunda Çerkesov, orantısız bir ceza ile 23 yıl hapse mahkum edildi.
Çerkosov cezasını çekmeye başladığından beri defalarca dayak yedi, işkence gördü ve ailesiyle görüştürülmüyor.
Aslan Çerkesov’un madur durumda bulunan acılı annesi Sonya Çerkesova İnsan Hakları Örgütleri’ne gönderdiği mektubunda oğlunun tecrit koşullarıyla ilgili yardım çağrısında bulundu.
Tüm bu yaşananlar bize açık ve net bir şekilde gösteriyor ki, Rusya’da kamu gücü intikam için kullanılıyor. Hukuk toplumsal barışı korumak için değil, devletin politikalarına göre araçsallaşıyor. Biliyoruz ki, hapishanede işkence gören yalnızca Aslan Çerkesov değil, binlerce Kafkasyalı, Ortaasyalı, Putin karşıtı ve Müslümandır. Aslan Çerkesov bunlardan yalnızca biridir.
Bizler Aslan Çerkesov’un annesinin yardım çığlığına kayıtsız kalamayız.
Devlet tarafından desteklenen Kafkasyalılar’a yönelik ırkçı saldırılar devam ediyor. Bu saldırılar ve hapishanelerde gerçekleştirilen insan hakları ihlalleri, insan onurunu zedelediği gibi aynı zamanda halklar arasında karşılıklı nefret tohumlarının ekilmesine de sebep oluyor. Bu uygulamalara karşı tüm diaspora örgütlerini, Rusya’da ve Dünya ‘daki insan hakları örgütlerini ve Rus halkını harekete geçmeye davet ediyoruz.
Comments
No comment