Stepan Demura: Herşey Kötü, Daha Kötü, Çok Daha Kötü Olacak

Aralık 2014 de Rublenin değeri aşağı doğru uçuşa geçtiği dönemde Radıo Svaboda sitesi olarak Stepan Demura ile bir söyleşi gerçekleştirmiştik. Bu söyleşide çok kasvetli bir tahminde bulunarak Rus ekonomisi ve politik geleceği hakkında büyük bozulmalar olacağını öngörmüş “Her sistemin gerilme ve dayanma sınırı vardır. Bu sınır aşıldığında da yıkılma ve dağılma kaçınılmazdır. Bana göre Rusya da bu sınır artık aşılmıştır.” demişti.

S.Demura:Rusya çapında tanınmış Finans analizcisi. RBC TV de günlük Ekonomi programı Pazarlae’nin sunucusu.

Geride bıraktığımız 2015 yılının ilk yarısında her şey çok da kötü gitmiyordu aslında. En azından rublenin değer kaybı hızı biraz düşmüştü. Ancak, bir yıl geçtikten sonra Aralık ayının ilk üç haftasına gelindiğinde petrol fiyatlarının %19 düştüğünü, doların değerinin 71 ruble seviyesine, avronun ise 76 ruble seviyesine çıktığını görüyoruz. Aleksandr Nevrozov’da geçenlerde yaptığı bir açıklamada, Demura’nın analiz ve tahminlerini, alışılmadık -ciddi- tutarlı bulduğunu belirtmişti.

Sitemizde geçen yıl Demura ile yaptığımız söyleşi en çok okunan söyleşilerden birisiydi. Yarım milyona yakın okuyucu sayısına ulaşmıştı onun söyleşisi. 2015’ in son günlerine gelindiğinde onun daha önce bu yıla ait yapmış olduğu tahminlerin tuttuğu görülüyor kuşkusuz. Şimdi 2016 yılına ait analiz ve tahminleri de endişe verici görülüyor.

D.V: Bir yıl önce söylediğinize göre, Rusya bir aşamadan sonra geri dönülmez bir noktaya gelecek, bu nokta geçildikten sonrada ülke ülke olmaktan çıkacak demiştiniz. Rusya şimdi bahsettiğiniz noktaya gelmiş durumda mı, yoksa daha o noktaya gelmedi mi?

S.D: Belki bunu söylemek üzücü ancak geldiğimiz aşamada bu noktanın çoktan geçildiğini düşünüyorum. Geçtiğimiz süreçte sürekli kötü haberlerle uyanıyoruz. Ve daha kötüsü bunlara alıştık artık. Bu kötü gelişmelerde, hükümet tarafından yapılan hamlelerde her şeyin daha kötü olmasına sebep veriyor. Daha da kötüsü ise bu gelişmelere halkın rızası ve onayı mevcut. Bu nedenle,geldiğimiz aşamada artık bu noktayı çoktan geçtiğimizi düşünüyorum. Bu noktadan sonra gerek ekonomi, gerekse siyasi yaşamda bayır aşağı bir seyir izleneceği muhakkak görülüyor.

D.V: Finans bakanı Areşkin geçenlerde yaptığı bir açıklamada “Geçirdiğimiz şu dönemde Rusya güçlü bir ekonomik şokun etkisinde. Aynı durumu Sovyetler birliği de 80 li yıllarda yaşamıştı.” dedi. Yukarıdakiler durumun farkında gözüküyor ne dersiniz?

S.D: Tümüyle anladıklarını sanmıyorum. Çünkü söylenen sözlerle pratik birbirini tutmuyor. Ekonomi bakanı Ulyakov’da her dönemde önüne veriler geldiği halde olayı tümüyle göremiyor. Bunun için 2015 ve 2016 bütçesine bakmamız yeterli. 2-3 ay sonra bir geçerliliği kalmayacak olan bir bütçeyi neden onaylıyorlar sorusunu sorduğumuzda bu durum daha iyi anlaşılacaktır sanırım. Örneğin bu gün parlamentodan geçmiş ve onaylanmış olan bütçeye bakarsanız krize karşı ciddi hiç bir önlemin olmadığını görüyoruz. Hala daha petrol fiyatlarının 100 doları geçmesini bekliyorlar. Bana göre onlar bizim yaşadığımız bu dünyada değil de başka bir hayal aleminde yaşıyorlar.

D.V: Öyle diyorsunuz ama Putin 2015 yılının son halkla buluşması konuşmasında ekonomik krizin pik noktasının artık geçildiğini açıkladı. Size göre bu talihsiz bir açıklamamı, aldatma mı yoksa dalgamı geçiyor?

S.D: O da Ulyakov gibi. Ayrıca ben onun bahsettiği bu tepe noktasının kafasında sürekli yer değiştirdiği kanaatindeyim. Hatırlarsanız geçtiğimiz yıllarda petrolün 80 doların altına düşmesi Rus ekonomisini darmadağın eder demişti. Ben Putin’in ekonomi hakkında bir şeyler bildiği konusunda oldukça şüpheliyim. Onun çevresindekiler ona ne diyorlarsa o da bize aynısını söylüyor. Problemde zaten bu, yanındaki insanlar oldukça yetkilendirilmiş güçlü insanlar olsa da, pratikte uygulamada bu insanların kapasitesiz insanlar olması. Başka bir taraftan bakılırsa, bu olup biteni herkes görüyor ancak onları denetleyenler onlardan daha yetkisiz olduğu için denetleyenler de çalışamaz hale getirilmiş durumda.

Bu yüzdende çok vasıfsız ve beceriksiz yöneticilere sahibiz. Bu durumda onların ne dediğine değilde yapılan uygulamalara mecliste çıkan yasalara bakmak gerekiyor. Mesela bu gün anayasada uluslararası hukuka uyulması gerektiğine dair mevcut maddeler değiştirilmek isteniyor. Çünkü onlara göre anayasa hiçbir şey ifade etmiyor. Parlamentodaki insanlar da bu kadar basit temel bazı kavramların bile farkında değiller. Onlar kendilerince Uluslararası hukuku saymayacaklar ancak bu durumda uluslararası hukukunda çoktan onları saymayacağının farkında değiller.

D.V: Çubays yönetimde etkili bir isim. Geçenlerde yaptığı bir açıklamada, başında olduğu Rosnano kurumunda para sıkıntılarının olmadığını, hatta para durumlarının çok iyi olduğunu belirtti. Peki bu açıklamaya ne dersiniz? Veba salgınında bayram havası mı estirmeye çalışıyor sizce?

S.D: Çubays’ın yönetimde etkili olduğunu nereden çıkarıyorsunuz? Onun bu güne kadar başında bulunduğu bütün yaptığı işler katma değer kaybına sebep olan RAO da AES kurumlarıydı. Şimdide ROSNANO da bütçede delik açmaya devam ediyor. Harcanan paralara bakıldığında çok işler yapılıyor ancak sonuç hep sıfır. Mesela Bulgaristan’dan alınan enerji santrallerini değerinden iki katı fazlasına alsa alsa sadece Çubays alabilirdi. Ben Çubays’ı devlet yönetiminde değilde yapılan hırsızlıklarda önemli bir kişi olarak görüyorum. Bu gün başında bulunduğu kuruluş kendi kendine hiç bir gelir getirmeyen sırf halkın ödediği vergilerle yaşayan bir kurum. Bu kurumun bütçede açmış olduğu delik 15 milyar ruble civarında. Bu insanlar primlerini çifter çifter alıyorlar. Sonrada çıkıp kurumlarında para sıkıntılarının olmadığını söylüyorlar. Doğru söylüyorlar çünkü kurumlarındaki parayı hiç bir işe kullanmıyorlar. Bütçe dönemi bittiğinde paraların hepsi buharlaşıyor.

Halkın Doları yakma gösteri komedisi

D.V: Geçtiğimiz yıl ki söyleşide, yaşanacak bu gelişmelerin ışığında Rusya’da ihtilalinde olgunlaşacağını öngörmüştünüz. Geldiğimiz noktada olgunlaştığını söyleyebilir misiniz? Son alınan bilgilere göre FSB nin yetkilerinin artırılması gündemde, diğer taraftan bakıldığında da gerek muhalefet gerekse iç politikada siyaset kurumu daha etkisiz bir duruma getiriliyor. Bu gelişmeler ihtilalin bir habercisi mi?

S.D: O zaman ki tahminlerde maalesef biraz iyimser düşünmüşüm. Bu gün gelinen duruma bakarsak yukarıdakiler devleti yönetmekten aciz aşağıdakiler ise olaya ilgisiz ve sessiz. Evet pratikte baktığımızda devletimizi yönetenler yönetimde beceriksizler. Durumları düzeltmek için yaptıkları şeyler durumu daha kötü bir hale getiriyor. Ancak alttakiler bu duruma karşı tepkisiz ve görülen o ki tepkisiz kalmaya devam edecekler. Evet bazı küçük muhalif sesler yükseliyor ama bu seslerde daha çok ekonomik şikayetler olup hiç biri politik açıklama düzeyinde değil maalesef. Bu sebeplerden gelinen noktada ben artık bir halk ihtilalinin olacağını sanmıyorum. Sizin bahsettiğiniz son düzenlemelerde, herhangi bir duruma karşı bu cılız muhalefeti de küçükken başlarını ezmek için bir tedbir olduğunu düşünüyorum.

Bu ihtilal konusunda Ukrayna örneğinden Rusya’ya bakacak olursak, Rusya’da kişi başına düşen polis sayısı dünyada birinci durumda. On bin kişiye altıbin beşyüz- yedibin polis düşmekte.Bu oran Amerika’da on bin kişiye bin kişi düzeyinde. Ancak Ukrayna’da da bu oran dünyada Rusya’dan sonra ikinci sıradaydı. Peki ne oldu, rejimi kurtarmaya yetti mi, tabi ki yetmedi.

Ben Rusya da bir ihtilal atmosferi görmüyorum ve yakında olabileceğine de inanmıyorum. Evet ihtilal sonuçta buzdolaplarının boşalma hızıyla aynı şekilde hızlı orantılıdır. Görünen o ki Rusya’da bu hız oldukça fazla. Ancak ben yinede Rusya da halk ihtilalinin olacağını sanmıyorum. Belki rejim bu ihtimale karşı hazırlık yapıyor olabilir, ancak belli ki insanlar bu konuda hiç tarihten ders almamışlar, ellerine bu konularda hiç kitap alıp okumuyorlar.

D.V:-Belki de halk açık demokratik Rusya’yı mı bekliyor? Geçenlerde Hodorkovski hakkında cinayet suçlamasıyla davalar açıldı. Halkın Hodorkovski’nin peşinden gideceğinden mi korkuyorlar? Bu olabilir mi, yoksa bu bir fantaziden mi ibaret?

S.D: Bunu bugün için söylemek oldukça güç. Bir kere halk Hodorkovski’yi çok iyi birisi olarak tanımıyor. Onun hakkında toplumun bakış açısı negatif yönde. O yüzden halkın onun peşinden gideceğini düşünmek olanaksız. Ayrıca halk bu gün yaşadıkları sistemin kurucuları arasında onunda olduğunu biliyor. Zaten onun başa gelirse getireceği düzenin, ne Yeltsin’in nede Putin’ in düzeninden farklı olmayacağını biliyorlar. Ben o yüzden ona ihtimal vermiyorum.

Ben ihtilalin olmayacağını, yönetiminde normal bir şekilde el değiştirmez ise bir saray darbesiyle el değiştireceğini düşünüyorum. Ancak bu Ukraynada yaşananlardan biraz daha farklı olacaktır.

D.V: Öyle diyorsunuz ama sarayda bunu yapabilecek kimse yok ki. Herkes temizlendi.

S.D: Ukrayna’ya bakacak olursak, daha sonra yönetime el koyan insanlar daha önce zaten aynı parti olan Regionlar Partisinin içindeydiler. Yalnız oradaki fark, halk tabanında toplumsal örgütlenmenin güçlü olmasıydı. Tabi onların Amerika’nın da büyük desteğini aldıklarını söylemeliyiz. Bu günde bu yüzden ülke dışardan yönetilmekte. Rusya’da ise durum daha farklı.Rusya’da yurt dışından destekli bir ihtilali mümkün görmüyorum. Çünkü bizde halk, olaylara tepkisiz ve sessiz durumda. Yukarıda’da muhalif sesler temizlenmiş durumda. Bu durumda bir darbe olacaksa, mevcut yukarda kalmış aynı düzen içindeki kişilerden bir saray darbesiyle yönetim el değiştirecektir.

“Putin, Rubleyi kurtar, Petrol fiyatlarını arttır!” orijinal bir slogan mı, yoksa mizahi bir fotoshop mu?Buna siz karar verin!

D.V:2016 yılı için neler söylersiniz? Petrol fiyatları ve Rublenin durumu hakkındaki tahminleriniz nelerdir?

S.D: 2016 yılının ilk döneminin çok sakin hatta verimli bile sayılabilecek şekilde geçeceğini düşünüyorum. Hatta bunu gerek petrol fiyatları gerekse Ruble açısından da söylemek mümkün. Ancak bu tahmin bugünkü duruma göre değil, 2016 yılının ikinci yarısına göre bu şekilde sakin ve verimli. Çünkü esas eğlence yılın ikinci yarısında başlayacak. Petrol, 2016 nın ikinci yarısından itibaren yeniden düşüşe geçerken dolarda yeniden uçuşa geçecek. Tahmin edilen doların fiyat düzeyi 125 ruble civarında beklenmekte. Daha sonrasında ise her şey kötü daha kötü ve çok daha kötü olacak.

D.V: Peki buzdolaplarının tamamen boşalmaması için halkın ne yapması gerekiyor bu durumda?

S.D: Yapabilecekleri hiç bir şey yok maalesef. Artık bunun için çok geç olacak. Çünkü bundan sonra sıra her şeyin bedelini ödemeye geliyor. Sessiz kalmanın, zamanında tepkisiz kalmanın bedelini, tarihte de daha önce defalarca yaşandığı gibi halkın ödemesine geliyor sıra.

Kaynak: www.svoboda.org

Çeviri – Кушу Ф.

Cherkessia.net, 30 Aralık 2015

Bir cevap yazın