Uluslararası Kriz Grubu’ndan Varvara Pakhomenko ile Röportaj-2

KF: Aslan Çerkesov davasında, Çerkesov’un siyah saçlı olması yani Kafkasyalı olmasının cezaya etkisi sizce nedir?

O dönemde Aslan Çerkesov’un bu kadar fazla ceza almasının sebebi, Rusya’daki nazilerin yaptığı eylemlerdi.

KF: Kafkasya’daki İslami hareketlere karşı, Kadirov’un, Putin tarafından belirlenmiş bir rolü var mı?

Çeçenistan’daki savaş bittikten sonra Putin iktidara geldi ve çatışma alanını inşaatlarla düzenleyerek, savaş sonrası kurtarıcı rolüne bürünmeye çalışıyor . Çeçenistan’ı “sakin” tutarak iktidarını bu şekilde ispatlamaya çalışıyor.  Kadirov’un bu noktada önemli görevleri var. İkinci  Çeçen savaşından sonra artık Ruslarla Çeçenler arasında değil, Çeçenlerle Çeçenler arasında çatışmalar başladı. Artık gelinen nokta da Çeçen, Çeçeni vuruyor.

Kadirov, Putin sayesinde çok fazla yetkiye sahip. Yargılama olmadan, hukuk tanımadan istediğini yapabilme hakkı tanındı ona. Çeçenistan’ın “sakin, sessiz” durması koşuluyla Putin, Kadirov’a çok fazla güç yetki ve para verdi. Kadirov’un sürekli olarak iletişimde olduğu kendi adamları var ve bu adamları eğitiyor. Bu adamlar, Ukrayna’ya, Suriye ordusuna gönderildi. Bu adamlara, her yerde istediğinizi yapabilirsiniz denilerek sınırsız özgürlük tanındı.

Çeçenistan, Moskova için, diğer bölgelere örnek olarak sergilenmek isteniyor. O yüzden Çeçenistan diğer bölgelere göre istediğini yapabilme özgürlüğüne sahip. Hatta Kadirov’un bağımsız yapıda, asker polis, ekonomi, herşey onun emrinde. Aslında Çeçenistan şimdiye kadarki en bağımsız dönemini yaşıyor. Bu dönem, Dudayev’in ya da Mashadov’un döneminden daha bağımsız. Çeçenistan’ın Rusya’nın politikasına karışabilme, etki edebilme gücü var. Birçok İslam ülkesine ve Türkiye’ye  göre çok daha bağımsız ve kendisini  yönetebilecek seviyede. Kadirov’un örnek aldığı tek adam Putin, onun tüm politikalarını örnek alıyor. Rusya için de Çeçenistan, Rusya’nın en karanlık ve karışık bölgelerinden birisi, bu yüzden Rusya olabildiğince insiyatif sağlıyor Çeçenistan’a.

KF: Rusya için Çeçenistan mı daha sorunlu Dağıstan mı?

Buna cevap vermek çok da kolay değil. İki bölge de çok eski bir tarihe sahip ve her iki bölge de Rusya için çok fazla sorunlu.

IMG-20160206-WA0051

 KF: İslami hareketler bakımından kıyaslarsanız? Biz hep Çeçenistan’ı duyuyoruz ama Dağsıtan’ın da sorunları var..

Bu iki bölgenin sorunlu olmasının tek sebebi İslami hareketler değil. Aslında Dağıstan’da daha fazla insan ölüyordu, çok fazla problem vardı. Ama bu kadar çatışmadan sonra insanlar sessizler ve çoğu insan Suriye’deki savaşa katıldı. Kafkasya’dan da çok fazla savaşa giden olduğu için Kafkasya biraz daha sessiz.

Ayrıca Çeçenistan’la Dağıstan arasında çok fazla fark var. Çeçenistan’daki savaştan sonra sessizleşti ama aslında çözülemeyen çok fazla problem var. Dağıstan’da ise hiçbir zaman  miliyetçilik tabanlı bir çatışma olmadı.30’dan fazla halk yaşıyor ve hepsinin ayrı problemleri var ama milliyetçiklik tabanlı değil. Çeçenistan’da ise milliyetçilikten  de kaynaklanan bir isyan var ama susturuluyor. Dağıstan’da da çatışmalar var ama bundan sonra Dağıstan’da bir savaş çıkarsa, Çeçenistan’dakinden çok daha büyük ve tehlikeli bir savaş çıkar.

KF: Şu anda Dağıstan’da bir çatışma ortamı var mı?

Başlayan bir çatışma var, çok fazla insan ölüyor ama duyulmuyor. İktidara karşı gelen Müslümanların 3000 kişiye yakın kısmı Suriye’deki savaşa gitti. Bir kısmı da Türkiye’ye gitti. Bu taraflara giden insanlar eğitim alıp, bilgilenip Dağıstan’a tekrar dönüyor. Bu geri dönüşün Dağsıtan’da bir patlama yaratabileceğini düşünüyorum.

Şu anda Dağıstan sabrediyor. Medreseleri kapatılıyor, camileri kapatılıyor, istedikleri gibi hareket edemiyorlar. Dağsıtanlılar şeriat yönetimi istiyor, bu yüzden iktidarla anlaşamıyorlar. Tansiyon yavaş yavaş yükseliyor. Asıl büyük çatışma, işte o Suriye’ye ve Türkiye’ye gidenler döndükten sonra başlayacak..

KF : Peki Rusya’daki insan hakları ihlalleri dünyada yeterince duyuluyor mu? 

Rusya’nın tüm bölgelerinde çok fazla insan hakları ihalleri oluyor. Özellikle Çeçen savaşından sonra işkenceler arttı ve insan hakları ihlalleri akıl almaz boyutlara vardı. AİHM’e en fazla başvuru Rusya’dan yapılıyor. Ama meyda baskı altında olduğu için çok fazla bir şey yapılamıyor. Aslında Türkiye’ye bu konuda çok benziyor Rusya, AİHM’de Türkiye aleyhine de çok fazla başvuru oluyor.

Rusya’da seçimler özgür şekilde yapılamıyor. Siyasi partiler seçimlere adil ve özgür bir ortamda girmiyor. Medya bu konuda çok kısıtlı olarak bilgilendiriliyor, hatta bilgilendirilmiyor diyebiliriz.

Ayrıca Rusya’daki insan hakları ihlalleri sadece insan ölümüyle sınırlı değil, her konuda hak ihlali var.  Vergi oranları çok yüksek. Parası olan çok iyi şartlarda yaşayabiliyor ama parası olmayan kişi öldüğü zaman kimse bunun nedenini araştırmaz bile.  Sağlık sistemi hiç iyi değil. Kafkasya’da ise bu durum çok daha büyük boyutta. Rusya’da bu tür sorunlarla ilgilenen gazeteciler hukukçular mevcut fakat Kafkasya’da bu sorunlarla ilgilenen hiçbir örgüt yok, sadece Memorial var.

KF: Türkiye’da Anna Poliskovskaya ve Stanislav Markelov, Anastasia Baburova ölümleri hiç bilinmiyor. Ama mesela Türkiye’deki Hrant Dink cinayetini, Tahir Elçi cinayetini tüm dünya duydu. Bu durumun sebebi sizce nedir?

Kimse komşusunda ne olduğunu bilmiyor, ilgilenmiyor. Ve ayrıca insanlar Rusya üzerinde pek durmuyor, Rusya’yla ilgilenmiyor.Ama gerçek sebebin ne olduğunu ben de bilmiyorum.Türkiye şu an bütün dünya ülkelerinin gözü önünde, çünkü Kürt meselesine herkes dikkat kesildi. Rusya’yı ise dünya kendi haline bıraktı, kimse ilgilenmiyor.

 KF: Rusya’da insan hakları savunucuları, gazetecileri, aktivistler çok kolayca öldürülebiliyor, neden bu kadar kolay?

Bu tarz ülkelerde zaten doğruyu söyleyenler ve bu tarz konularla ilgilenenler çok azdır, o yüzden çok kolayca hedef alınıyorlar. Kuzey Kafkasya konusuyla ilgilenen çok fazla insan yok, belli sayıda insan var.  Bu insanları toplasan 10 kişi anca eder. İçlerinden bir kişiyi öldürüldüğü zaman, kalanlara da göz dağı verdiğini düşünüyor Rusya. Anna Politkovskaya öldürüldükten sonra Moskova’daki çoğu gazeteci  sustu. O kadar korktular ki Çeçensitan’da olup bitenleri görmemeye başladılar. Markelov öldürüldükten sonra da avukatların sesi kesildi hatta bazı avukatlar ülkeden gitti.

  KF:Rusya’da milliyetçilik  tekrar yükseldi mi?  

Yükseldi ama eskiye göre milliyetçi cinayetler daha az işleniyor. Son zamanlarda Ukrayna savaşından sonra Rus milliyetçiliği arttı.

  KF: Putin de bunun üzerine milliyetçilik üzerinden siyaset mi yapıyor?

Putin’in milliyetçi olduğunu düşünmüyorum. Putin imparatorluk kurmak istiyor, derdi bu. İleride de Rusya’da çok aşırı bir milliyetçilik olacağını sanmıyorum çünkü sovyetlerden sonra çoğu halk birbiriyle kaynaştı. Örneğin bir Kafkasyalı Rusya’da Rusça konuşup, Rusyayı da kendisi ülkesi gibi de görebiliyor. Bunları da kaybetmemek için Rusya’da çok fazla milliyetçiliğin yükseleceğini zannetmiyorum.

 Bize vakit ayırdığınız için çok teşekkür ederiz..

Bir cevap yazın