Abhazya ve Güney Osetya arasında imzalanan anlaşma gereği, taraflardan birine yapılacak bir saldırı halinde diğer tarafın Gürcistan’a karşı kendi topraklarından direnişe destek vermesi gerekiyordu. Abhazya, Gürcistan’ın tüm anlaşmaların ihlaliyle stratejik Yukarı Kodor bölgesini işgal ettiği 2006’dan beri barışçı tutumunu koruyarak sorunun siyasi yollardan çözülmesi gerektiğini dile getirmekteydi. Konumu itibariyle Abhaz başkenti Sohum’u tehdit eden Yukarı Kodor’daki yoğun Gürcü askeri varlığı Güney Osetya ile başlayan savaşla beraber hayati önem kazanmıştır. Bugün Gürcistan’ın yıllardır süren başta ABD olmak üzere Batı destekli silahlanma süreci açıkça göstermektedir ki Gürcistan sorunun siyasi yoldan çözümünü rafa kaldırmaktadır. Tüm bu şartlar altında emperyalist barbarlığın ikinci hedefi olmaya aday Abhazya, topraklarını temizleme kararı alarak ikinci cepheyi 9 Ağustos’ta Yukarı Kodor’dan açmıştır. Çatışmalar 10 Ağustos itibariyle Abhazya ordusunun üstünlüğünde halen devam etmektedir.

“Küçük emperyalist” Gürcistan ne yazıkki tarihsel çizgisinden ödün vermiyor. Sözde karşı çıktığı Rus emperyalizminin Kafkasya’da Stalin eliyle çizdiği sınırları referans alan politikalarını global oyuncuların desteğini arkasına alarak bugün dahi sürdürmeye çalışan Gürcü yönetimleri, Kafkasya’nın sırtındaki bıçak rolünü oynamaya devam ediyor. Saplantılı liderlerinin izledikleri politikalarla kendi halkı ve diğer Kafkas halklarının değil, başta ABD ve Rusya olmak üzere “büyük emperyalist” güçlerin Kafkasya’daki çıkarlarına hizmet edecek ortamı yaratmaktan asla vazgeçmeyen Gürcistan başlattığı saldırıyla bini aşkın Oset kardeşimizi katletmiştir. Güney Osetya’ya karşı yürütülen askeri operasyon başarısızlıkla sonuçlanmaya doğru giderken Rusya Federasyonu karşısında geri çekilerek bölgenin kontrolünü büyük ölçüde kaybetmişlerdir.

Ateş sadece düştüğü yeri yakmayacak.

Bugün, maruz kaldıkları vahşete ve olası yeni saldırılara karşı kardeşlerimizle omuz omuza olma günüdür!

Bugün, diasporadaki milyonlarca Kafkasyalının, gücünü işgale ve destekçilerine karşı birleştirmesi gereken gündür!

Toplumsal kimliğimizin en önemli unsur ve garantisi olan anavatanımızın kaderine kayıtsız kalmayacağımızı ve diasporanın şartların gerektirdiği her türlü tepkiyi vereceğini ilan ediyoruz.

Uluslararası hukuka ve insan hakları ideallerine değer veren tüm güçleri, en büyük kaybedeni masum siviller olan bu anlaşmazlığın siyasi yollarla çözümünde aktif biçimde rol almaya ve daha fazla geç olmadan Gürcistan yönetiminin emperyalist hırslarına karşı taraf olmaya çağırıyoruz.

KAFKASYA FORUMU