Çeçen İçkerya Cumhuriyeti 17. Yılında

Bir milyon nüfusu olan Çeçen halkının iradesiyle ortaya çıkan Çeçen İçkerya Cumhuriyeti, soykırım boyutlarına varan bir savaşa ve tüm yalnızlığına rağmen direnmeye devam ediyor. Rusya yönetimi o günden bugüne 40 bini çocuk, 300 binden fazla insanı katlederken Çeçen topraklarına yangın ve misket bombaları, kimyasal, biyolojik ve radyoaktif silahlarla verdiği zararı ise tabiidir ki pek fazla umursamadı, yüz binlerce insanı sakat, bütün bir milleti ise evsiz ve yurtsuz bırakmaktan asla çekinmedi, binlerce Çeçen mülteci konumuna düşürüldü. Ancak Çeçen halkının Çeçen İçkerya Cumhuriyeti’ne sahip çıkma inadı, kendi kaderini eline alma konusundaki iradesi kırılamadı. Çeçen halkı var olduğu müddetçe de kırılamayacak.

FSB eliyle tezgahlanmış sayısız senaryo, dezenformasyon ve manipülasyon çoğu kez açığa çıkmış olsa da dünya kamuoyu gerçeklerden çok Rusya propagandasıyla karşı karşıya bırakıldı. Henüz bir kaç ay önce Kosova Halkının bağımsızlığı hak ettiğini söyleyenler, Rusya’nın “vahhabizm” veya “küresel islami terör” propagandası arkasına saklanmayı tercih ettiler. 17 yıldır süren bu bilinçli çarpıtmalarla kamuoyunu yönlendiren çıkar odakları maalesef hedeflerine ulaşarak Çeçen halkının yalnız bırakılması projesinde başarılı oldular. . “Batı” ve “Medeni Dünya” ise hep savurdukları “insan hakları” palavralarının aksine gözlerinin önünde gerçekleşen bu soykırıma karşı seslerini çıkarma ihtiyacını ne acıdır ki hiçbir zaman hissetmedi.

Bugün bütün dünyaya “çifte standart”, “dengesiz güç kullanımı”, “Etnik temizlik” gibi konularda ders vermeye kalkışan Rusya Federasyonu, Çeçenya’da yaptıklarını örtmesine izin vermeyeceğiz. Kafkasya’da ABD ve kuklası Gürcistan’la yürüttüğü emperyalist savaşını bu kavramlar üzerine kuran Rusya’nın gerçek yüzünü görmek için birkaç yüz kilometre uzaklıkta yürüttüğü soykırıma bakmak yeterli. Bugün Kremlin, Gürcistan’ın Güney Osetya’ya uyguladığı “etnik temizlik”ten dem vuruyor. Oysa Kafkas halkları olarak şunu çok iyi biliyoruz ki; Çarlık Rusya’sının atalarımıza uyguladığı soykırım mirasını devralan Rusya Federasyonu bunu Çeçen İçkerya Cumhuriyetini işgal ederken sergilediği korkunç cinayetlerle bize “etnik temizlik”in ne demek olduğunu bir kez daha göstererek ispatladı. Tarihinin hiçbir döneminde Kafkasya’da koloni politikası yürütmekten vaz geçmeyen Rusya ve çıkarlarıyla örtüşmediği için uyguladığı soykırıma ses çıkarmayan batı aynı iki yüzlü ve aymaz politikayı paylaşmaktadırlar.

Kafkasya’da barışın ve istikrarın tesisinin tek yolu bölgedeki halkların kendi kaderlerini ellerine almalarıdır. Kafkasya’da emperyalist politikalar, şiddete ve baskıya dayanan yıkıcı faaliyetler devam ettiği sürece bölgenin huzura kavuşması mümkün değildir. 6 Eylül 1991’de Çeçen Halkı’nın ortaya koyduğu iradeyi, Kafkasya’nın kurtuluşu yolunda bir adım olarak kabul ediyor, savunuyor ve destekliyoruz.

Yaşasın halkların kendi kararlarını barış içinde özgürce verebildikleri Kafkasya!

Yaşasın bağımsız Çeçen İçkerya Cumhuriyeti!

KAFKASYA FORUMU

Bir cevap yazın