Rusya’ya Minnettar Değiliz!

mntrs

ABD’nin küresel çıkarlarını Kafkasya’da Gürcü yayılmacılığını destekleyerek koruma çabası Kafkasya’yı yıkıcı bir savaşla karşı karşıya bırakırken, Rusya kazandığı savaşın ardından Abhazya ve Güney Osetya’yı tanıyarak emperyal stratejisinde yeni bir aşamaya geçmiş oldu. Çeçenya’da öldürdüğü vicdanını, onurunu ve inandırıcılığını yeniden kazanabilmek adına attığı bu adımı insani gerekçeleriyle ön plana çıkaran Rusya’ya şaşırmıyoruz.

Osetya ve Abhazya’yı Gürcü milliyetçiliğinin insafına terk ederek soykırıma zemin hazırlayan batıya da şaşırmıyoruz. Tıpkı, şimdiye dek bütün faaliyetlerini Rusya’nın günahlarını örtmek üzere kurgulayan kurum ve kişilerin diasporada Rusya’ya minnettarlık duygusu yaratmaya çalışmalarına şaşırmadığımız gibi.

Rusya, Gürcistan’ı etki alanında tutabilmek adına Abhazya ve Güney Osetya’ya hayatta kalma şansı verirken, disaporadan Çeçenya soykırımına ve Kafkasya’da işlediği cinayetlere sessiz kalmasını bekliyor, bu doğrultuda DÇB ve ilintili kurumlarını enstrüman olarak kullanıyordu. Kafkasya Forumu olarak son savaşın ardından Türkiye’ye gelen Rusya Dışişleri Bakanı’nın ilk defa Kafkas diasporasıyla görüşmek istemesini, Rusya’nın artık diasporayı tamamen yedeklemeyi hedeflediğinin bir işareti olarak değerlendiriyoruz. Amaçlarını ve şimdiye kadar kullandıkları söylemleri çok iyi bildiğimiz kurum ve kişilerin de artık Rusya’yı bir kurtarıcı gibi lanse ediyor olmalarını ve varoluş sebebini gözardı ederek, Rusya-Türkiye ilişkilerinde diasporaya bir köprü misyonu biçecek kadar gemi azıya almalarını, Rusya’nın ahlaksız teklifine verilen olumlu cevabın ilk yansımaları olarak görüyoruz. Bu kişi ve kurumların diasporanın bizatihi varlık sebebinin Rusya olduğunu unutturmaya yönelik faaliyetlerini ise hayret ve dehşetle takip ediyoruz.

Diasporayı, Abhazya ve G. Osetya’nın mücadelelerini tarihsel perspektiften ve Kuzey Kafkasya’nın kurtuluş mücadelesinden yalıtma çabasına hizmet eden böyle bir propagandaya karşı durmaya davet ediyoruz. Rusya’daki yatırımlarının geleceğinden başka birşey düşünmeyen bir grup işadamı ve soğuk savaş reflekslerini hala koruyan bir zümrenin sempatileriyle yürütülen bu çirkin politika, Rusya’nın Kafkasya’daki emperyal hedeflerini gizlemesine hizmet ediyor. Bugün arası bozulan iki emperyalistten birini bizlere kadim dost ilan etme çabasında olanlar sadece mücadele tarihçesini gölgelemekle kalmıyor aynı zamanda Kafkasya’yı ve geleceğini de Rusya’ya teslim ediyorlar.

Kuzey Kafkasya, Abhazya ve Güney Osetya’dan ibaret olmadığı gibi tanıma kararları da lütuf değil Rusya’nın tarihsel politikasının bir parçasıdır. Kafkas halklarının güçlü bağımsızlık arayışını kırabilmek için onları birbirinden koparan Rusya, 20. yy’da işine nasıl geliyorsa öylece çizdiği sınırlardan bugün de elinden geldiğince faydalanmaya çalışmaktadır. Kuzey Osetya’yla birleşmek isteyen G. Osetya’nın da, bağımsızlığını tüm dünyaya kabul ettirmek amacında olan Abhazya’nın da, kimliğine sahip çıkmak isteyen, ülkesine dönmek isteyen diasporanın da nihai kurtuluşu Rusya hegemonyası dahil tüm hegemonyalardan kurtularak gerçekleşebilir.

Minnet duygumuz; Kafkasya’ya hakim olmak için soykırım ve sürgün politikasını yüzlerce yıldır devam ettiren Rusya’ya değil, önce Çarlık Rusya’sının istilasına karşı savaşarak onurumuzu koruyan, ardından SSCB’nin Gürcüleştirme politikasına direnerek kimliğimize sahip çıkan ve nihayetinde Gürcistan’a karşı bağımsızlık mücadelesi veren direniş tarihimize ve bu tarihi yazan halkımızın kendisinedir.

KAFKASYA FORUMU

Bir cevap yazın