Anna Politkovskaya'yı Kim Öldürdü?

AlışveriÅŸ merkezindeki gizli kameraların çektiÄŸi görüntüler, Anna’nın yalnız olmadığını ortaya koyacaktır. Kot pantolon ve beyaz renkli balıkçı yaka kazak giyinmiÅŸ bir adam ve siyah elbiseler içindeki sarışın bir kadın onu takip ediyorlardı. Birkaç gündür peÅŸine takılmış daha büyük bir grubun üyesiydiler. 15:30 sularında oÄŸlu Ilya’yı arayarak eve doÄŸru gelmekte olduÄŸunu söyledi. Ama asla varamadı. Yaklaşık olarak 16:00 sularında binaya girdiÄŸinde apartman boÅŸluÄŸunda vuruldu. Kendisini sadece bir beyzbol ÅŸapkasıyla gizleyen kâtili binaya girmek için gerekli olan kodu olaydan dakikalar öncesinde öğrenmiÅŸti. Moskova’daki diÄŸer kiralık katiller gibi o da silahını ve susturucuyu olay yerinde bırakmıştı.

Kremlin ve Çeçenya politikasının sert eleÅŸtirmeni Politkovskaya, hayatının tehlikede olduÄŸunu biliyordu. Ä°sviçreli film yapımcısı Eric Bergkraut, Çeçenistan’daki çatışmalarla ilgili Coca: The Dove From Chechnya adlı belgeseli üzerinde çalışırken onunla çeÅŸitli defalar söyleÅŸi yapmıştı. Letter to Anna (Anna’ya Mektup) o söyleÅŸilerde yapılan çekimlerden çarpıcı kareler içeriyor. Belgesel Film’de göründüğü ilk sahnede şöyle diyor Anna: ” Niçin hala hayattayım? Ciddi konuÅŸmak gerekirse, bunun bir mucize olduÄŸunu düşünüyorum. Gerçekten bir mucize.”
Politkovskaya, beÅŸyüzden fazla makalesinin yayınlandığı Novaya Gazeta adındaki Rusya’nın bağımsız gazetelerinden birinde çalışıyordu. Babası BM’de çalışan bir Sovyet diplomatıydı ve Politkovskaya doÄŸuÅŸtan Amerika vatandaşıydı. OSCE gazetecilik ve demokrasi, Uluslararası Af Örgütü Ä°nsan Hakları GazeteciliÄŸi Küresel Ödülü gibi çeÅŸitli ödüller ve onur niÅŸanları almıştı. Ancak bunların hiçbiri onu Rusya’da korumaya yetmemiÅŸti. Daha önce pek çok ölüm tehditi almış ve bir öldürme teÅŸebbüsünden saÄŸ kurtulmuÅŸtu.

Kremlini rahatsız eden çeÅŸitli gazeteciler hayatlarını kaybetmiÅŸlerdi. Anna’nın çalıştığı gazeteden Igor Domnikov vahÅŸice vurulmuÅŸ ve bir süre sonra hayatını kaybetmiÅŸti; Yury Shchekochikhin ise esrarengiz bir hastalığa yakalandı ve hayatını kaybetti. Görünüşe bakılırsa zehirlenmiÅŸti. Forbes dergisinin Rusya baskısının editörü Paul Klebnikov, Rusya ve Çeçenistan’daki yolsuzlukları yazmış ve Rusya’nın en zenginlerinin listesini yayınlamıştı ki içlerinden bazıları bu durumdan müessir olmuÅŸlardı. Klebnikov, 2004 Temmuzunda Moskova’daki ofisinin dışında silahlı saldırıya uÄŸrayarak hayatını kaybetti. Politkovskaya’nın öldürülmesinden tam bir ay önce Rusya Merkez Bankası baÅŸkan yardımcılarından ve kara para aklamanın önüne geçilmesinde öncü isimlerden Andrei Kozlov, Moskova’da maç izlemeye gitmiÅŸ ve çıkışta öldürülmüştü.

Politkovskaya, öldürülme ihtimalini stoacı hasletiyle karşılamıştı: “Bir felaket hakkında konuÅŸursan, onun gerçekleÅŸmesine sebep olabilirsin derler. Ä°ÅŸte bu yüzden gerçekleÅŸmesinden en çok korktuÄŸum ÅŸey hakkında yüksek sesle konuÅŸmuyorum.” Putin rejiminin 1999 sonbaharında baÅŸlattığı Çeçenistan’daki “kirli savaÅŸ” hakkında bilgilendirme vazifesi olduÄŸuna inanıyordu. Öldüğü tarihe kadar yaklaşık elli kez Çeçenistana, çoÄŸu Rus gazetecinin sakındığı tehlikeli yere seyahat düzenlemiÅŸti. Konusu, savaşın masum kurbanlarıydı; ister Rus ister Çeçen olsun, çatışma nedeniyle hayatları mahvolan kiÅŸiler, sıradan sivillerdi. Sakatlanan vücutları, yanmış bedenleri ve tüm köylerin yıkılışını tasvir etmiÅŸti. Orduya alınan ve Çeçenistana gönderilen, komutanları tarafından orada, hani neredeyse bir köle muamelesi gören talihsiz Rus askerleri hakkında da yazdı.

Politkovskaya, Rusların cürüm hatta soykırım iÅŸlediklerini söylemekle beraber Çeçenleri romantikleÅŸtirmemiÅŸ veya onların bazı acımasızlıkları için özür dilememiÅŸtir. Her iki tarafın ihlallerini de kaydetmiÅŸtir. Perestroika ve Yeltsin’in ilk dönemlerinde ünlü bir televizyon habercisi olan eski kocası Alexander Politkovsky, belgeselde şöyle diyordu: “Adalet duygusu hayatının merkezindeydi. Yalan, yasaktı. Bir kimse her daim doÄŸruyu anlatmak zorundaydı. Bu onun ilkesiydi. Çeçenistana onu götüren de tam olarak buydu.”

Politkovskaya, Çeçenistan’daki insan hakları ihlallerinden sorumlu olanların adalet önüne getirilmesi için durup dinlenmeksizin çalıştı. 2000 Mart ayında Novaya Gazeta’da yayınlanan bir makalesinde, bir Rus birliÄŸinin tecavüz ve toplu katliamlarını belgelemiÅŸti. Ä°hlallere deÄŸindiÄŸi makalesinin yayınlanmasından sonra Rus savcılar, tahkikat açmıştı. Her ne kadar yargılanan kimse olmadıysa da, dava, Strasbourg’daki Avrupa Ä°nsan Hakları Mahkemesine taşınmış ve iÅŸlenen suçlardan dolayı Rus hükümeti sorumlu tutulmuÅŸ – ama Kremlin, mahkemenin bu kararına kulak asmamıştı.
 
2001 Eylül ayında yayınlanan bir baÅŸka haberinde, Rus kuvvetlerinin kaçırdığı Çeçen sivillerin sayısının alarm verdiÄŸini belirtmiÅŸti. Rus askerleri, köylerde “temizlik”harekâtı yapacak, Çeçen erkeklerini tutuklayacak, çoÄŸundan bir daha haber alınamayacaktır. Politkovskaya durumu şöyle tasvir etmiÅŸti: “Ãœniformalı bir grup yabancının evinize daldığını ve sevdiÄŸinizi alıp götürdüğünü hayal edin. Hepsi bu kadar. Evvel bir adam vardı; ÅŸimdi ise bir anda yok oldu. Okuldaki karatahtaya çizilmiÅŸ bir çöp adamın silinmesi gibi hayattan silinip gitmiÅŸtir. Öfkelenir, çılgına dönersiniz. Bir parça bilgi için yalvarırsınız. Bu durum hakkında araÅŸtırma yapması gerekenler, unutmaya bakın diye tavsiyede bulunurlar. Çeçenya’daki en korkunç trajedi, insanların hiçbir iz bırakmaksızın kaybolmalarıdır.”

Politkovskaya, Rusya İç Ä°ÅŸleri Bakanlığına baÄŸlı bir yetkilinin iÅŸkence vakasını yine bu haberde anlatmıştı; iÅŸkencenin kurbanı ortadan yok olmuÅŸtu. Ä°ÅŸkenceci memur yargılanıp hapse atılmadan önce Politkovskaya’yı ölümle tehdit ederek geçici olarak güvenliÄŸi için Viyana’ya gitmesine sebep olmuÅŸtu. ArkadaÅŸlarından biri olan insan hakları eylemcisi Svetlana Gannushkina “Anna, Çeçenya’yla ilgilendiÄŸi nispette kiÅŸiliÄŸi de deÄŸiÅŸti” diyor. Novaya Gazeta genel yayın yönetmeni Dmitry Muratov, 1999’da Çeçenistana gitmesinden sonra Anna’nın çok farklılaÅŸtığını gözlemlemiÅŸ: “Daha az güzel olduÄŸundan deÄŸil. Fakat…saflığı ve neÅŸeli kiÅŸiliÄŸi kaybolup gitti…kahkahalarla güler ve iyi mizahı severdi. Fakat kahkahaları her geçen yıl biraz daha azaldı.”

Akrabalarının Rus askerleri tarafından yakalanıp iÅŸkence edildiÄŸini, fidye karşılığında serbest bırakılmak üzere Çeçenistan’ın güneyindeki bir gözaltı kampında bulunan küçük yeraltı oyuklarında tutulduklarını söyleyen Çeçen aileleri olduÄŸunu belirtmiÅŸ ve iddiaları araÅŸtırmak için 2001 yılı baÅŸlarında Çeçenistana gitmiÅŸti. Politkovskaya kamptaki Rus subaylarına yaklaÅŸtığında FSB tarafından tutuklandı ve Çeçen ayrılıkçılar hesabına casusluk yapmakla suçlandı. Günlerce bir yer altı sığınağında tutuldu. FSB elemanları tarafından defalarca sorguya çekildi, tecavüz ve öldürülmekle tehdit edildi. Ne zaman ki basın kuruluÅŸları ortadan kaybolduÄŸunu yazmaya baÅŸladılar, o zaman serbest bırakıldı. Politkovskaya, Bergkraut’un kendisiyle yaptığı söyleÅŸide geçtiÄŸi çetin sınavın çok kıymetli olduÄŸunu zira Çeçen mahkumların yaÅŸadıklarını nihayet birinci elden tecrübe ettiÄŸini söyledi.

Politkovskaya, Çeçenistan’da büyük bir hürmet görüyordu. Çeçen ayaklanmacılar 23 Ekim 2002 tarihinde Moskova’nın Dubrovka Tiyatrosunda dokuzyüzden fazla kiÅŸiyi rehin aldıklarında Novaya Gazeta vasıtasıyla Politkovskaya’nın arabuluculuk yapmasını istediler. Politkovskaya olayın yaÅŸandığı sırada gazetecilikteki baÅŸarısından dolayı kendisine sunulan ödülü kabul etmek için California’da bulunuyordu. A Small Corner of Hell (Cehennemin Küçük Bir Köşesi) baÅŸlıklı kitabında oÄŸlunun kendisini arayıp Moskova’ya gelmemesi için ikna etmeye çalıştığını söylüyor: “Lütfen bunu yapma!” Fakat derhal Moskova’ya uçtu ve 25 Ekim’de Rus makamlarının gönülsüz izniyle tiyatro binasına girdi. Olay hakkında ileriki tarihlerde yazdığı bir makalesinde, Çeçen eylemcileri daha fazla sayıda rehineyi serbest bırakmaya ikna çabasının beyhude olduÄŸunu söyleyecektir. Gerillalar, Rus askerlerinin Çeçenistan’dan hemen çekilmesini istiyorlardı – daha azını deÄŸil – ve Rusya hükümeti bunu kabul etmeye asla yanaÅŸmadı. Davaları için ölmeye hazır olduklarına dair Politkovskaya’yı temin etmiÅŸlerdi. Politkovskaya, rehineler için su ve meyve suyu getirtmeyi baÅŸarmış ve sahneden çekilmiÅŸti. Güvenlik güçleri, 26 Ekim sabahı tiyatro binasına afyon benzeri (yalnızca hayvanlar için) çok güçlü bir gaz saldılar ve eylemcilerin çoÄŸu dâhil 125 rehineyi öldürüldü.

Dubrovka’dan sonra 2004 Eylül’ünde Beslan’da daha tahripkâr bir eylem yaÅŸanmıştı. Dubrovka’da olduÄŸu gibi Beslan’da da pek çok tuhaf durum söz konusuydu. Mesela bu kadar çok sayıda ve ağır silahlı adamın kasabaya ve sonra da dikkat çekmeden okula girmeleri veya bazılarının kaçtığına gören ÅŸahitler varken, otoritelerin, rehin alanlardan bir kiÅŸi hariç hepsini öldürdüklerinde ısrar etmeleri gibi çeÅŸitli gariplikler vardı. Politkovskaya, Çeçen direniÅŸ lideri Aslan Mashadov’la görüşmek – geçmiÅŸte onunla söyleÅŸi yapmıştı – ve eylemcileri vazgeçmeye ikna etmesi için Beslan’a gelmeye ikna etmek istiyordu. Uçağı kalktıktan dakikalar sonra bir fincan çay ikram edildi; içtikten sonra hastalandı ve komaya girdi; hastahanede kaldığı günler boyunca hayat ve ölüm arasında dolaşıp durdu. Bazı kaynaklara göre bu olaydan sonra saÄŸlığına hiçbir zaman tam olarak kavuÅŸmamıştı. Politkovskaya, uçakta gördüğü FSB yetkilisinin kendisini zehirlediÄŸini düşünüyor. Anlaşılan FSB, Beslan krizine dahlini özellikle de Kremlin’in terörist olarak ilan ettiÄŸi Mashadov’un yardımını almak için çaba göstermesini istemiyordu.

Politkovskaya’nın tecrübeleri, Kremline karşı tavırlarını sertleÅŸtirmesine neden oldu ki ÅŸaşırtıcı deÄŸildir bu. Terörizme karşı kampanyasını haklı çıkarmak için Çeçen sorununu aslında Putin’in idare ettiÄŸine, bu kampanyayı kullanarak Rusya’da demokratik hakları sınırlandırdığına inanıyordu. Putin’s Russia (Putin Rusyası) baÅŸlıklı kitabında (öldüğü tarihte Novaya Gazeta web sitesinde yer alana kadar Rusya’da yayınlanmadı. Rusya dışında ise 2004 yılında yayınlanmıştı) sinizmi, ırkçılığı, yalanları, Dubrovka’da zehirli gaz kullanması ve baÅŸkanlığının ilk dönemi boyunca yaÅŸanan katliamlardan dolayı Putin’den bu derece hazzetmediÄŸini söyleyen ve Putin’i Stalin’le kıyaslayan Politkovskaya şöyle diyor:
“Sovyetlerin tipik KGB yarbaylarından biri olan Putin, birkaç saat sonra bir kez daha Rusya tahtına çıkacak. Rütbesinin telkin ettiÄŸi gibi dar ve taÅŸralı bir bakış açısı var; albaylığa terfi etmemiÅŸ bir yarbayın sevimsiz ÅŸahsiyetine, meslektaÅŸları hakkında bilgi toplamayı itiyat edinmiÅŸ ÅŸu Sovyet gizli polisinin tavır ve terbiyesine sahiptir.”

Politkovskaya’nın hedefindeki bir diÄŸer isim, babası Ahmed Kadirov’un bir suikast sonucu hayatını kaybetmesini müteakip Putin ve FSB’nin Çeçen hükümetine yerleÅŸtirdiÄŸi, yasaların ÅŸart koÅŸtuÄŸu 30 yaşına vardıktan sonra nihayetinde 2007 yılında baÅŸkan olan Ramazan Kadirov adlı azılı ve yoz bir Çeçen genciydi. Politkovskaya’nın bildirdiÄŸine göre Kadirov’un milis güçleri, direniÅŸe karşı vahÅŸice saldırıyor, yüzlerce masum sivili kaçırıyor, iÅŸkenceden geçiriyor, öldürüyor/du. Politkovskaya’nın 2004 Haziran ayında Ramazan Kadirov’la yaptığı söyleÅŸi fena noktalanmıştı. Soruları hayli sorgulayıcıydı bilhassa da düşmanı olan diÄŸer Çeçen kumandanlar ve direniÅŸ savaşçıları hakkındaki sorusunda. Korumalarıyla çevrili Kadirov sinirlenerek, Polikovskaya’yı Çeçenlerin düşmanı olmakla suçladı ve şöyle tehdit etti: “Ben suçlu deÄŸilim. Seni burada tutacağım. Gitmene izin vermeyeceÄŸim.” Sarsılan Politkovskaya : “Artık taşıyamaz hale gelmiÅŸtim. AyaÄŸa kalktım ve uzaklaÅŸmaya baÅŸladım. Göz yaşına boÄŸulmuÅŸtum. Arkamdan bir kurÅŸun sıkılacağını sanmıştım tabii.” Ramazan Kadirov’la görüşmesinin sonunda ÅŸu sonuca varmıştı: Kremlin küçük bir ejder yetiÅŸtirdi. Åžimdi onu beslemeleri gerekiyor. Aksi takdirde ateÅŸ püskürecek.”

Özgürlük Radyosu, ÅŸahitlerin ona verdikleri video görüntüleri ve fotoÄŸraflarla belgelediÄŸi Kadirov ve onun milis güçlerinin cürümleriyle ilgili araÅŸtırması hakkında Politkovskaya’yla öldürülmesinden iki önce bir söyleÅŸi yapmıştı. SöyleÅŸi, 5 Ekim’de yapılmıştı ve Kadirov’un otuzuncu yaÅŸ günüydü. Özgürlük Radyosuna şöyle demiÅŸti: “Kadirov’un yaÅŸ günü için ÅŸahsen tek bir hayalim var: Birgün, yasal standartlara harfi harfine uygun bir mahkemede, iÅŸlediÄŸi tüm cürümlerin listesi çıkarılmış ve incelenmiÅŸ bir ÅŸekilde sanık sandalyesinde otururken hayal ediyorum onu.”

Politkovskaya, Vladimir Putin’in doÄŸum günü olan 7 Ekim’de öldürüldü. Putin, 10 Ekim’e kadar cinayetle ilgili tek bir söz etmedi; Almanya ziyareti için yola çıktığında Alman gazetesi Süddeutsche Zeitung’a hükümetin, suikastı düzenleyenleri adalet önüne getirmek için gereken herÅŸeyin yapacağını söyledi. Ancak Politkovskaya’nın Rusya’daki nüfuzunun önemsiz denecek düzeyden öte gitmediÄŸinde ısrar etti ve öldürülmesinin, Moskova ve Çeçenistan otoriteleri hakkında yaptığı haberlerden daha çok zarar verdiÄŸini söyledi. Åžansölye Angela Merkel’le birlikte Dresden’de yapılan basın toplantısında aynı görüşleri tekrarladı. Putin’in bu ÅŸekilde konuÅŸmasının sebebi, Kremlin’in ve de Çeçenistan’daki kukla yönetimin onu öldürme amacının olmayacağını göstermekti. Rusya hükümeti ve Çeçen liderliÄŸi önemsiz bir gazeteciyi öldürerek ünlerine niçin gölge düşürsünlerdi ki?

Rusya BaÅŸsavcısı Yuri Chaika, cinayeti tasarlayanların kim olduklarıyla ilgili olarak “tahkikatlar, Politkovskaya’nın öldürülmesinde yalnızca [Çeçenistan’ın da baÄŸlı olduÄŸu] Rusya Federasyonu dışındaki kimselerin çıkarları olabileceÄŸini ortaya koymuÅŸtur” dedi. Açıkça söylemiyordu ama kastettiÄŸi kiÅŸi Londra’da sürgün hayatı yaÅŸayan, kodaman ve eski oligark, Putin’in baÅŸ düşmanı Boris Berezovsky idi. Kremlin, Politkovskaya’dan bir ay sonra öldürülen eski KGB ajanı Alexander Litvinenko’nun ölümünden de Berezovsky’ı sorumlu tutuyor. Berezovsky dâhil Batı’ya sürgün edilen isimlere göre cinayeti planlayan isim baÅŸkan Putin’dir.

Rus gazeteciler, bu ÅŸartlar altında, resmi çizgiyi takip etmeleri için daha fazla baskı duyuyorlar. Hükümetin Kafkasya politikalarını eleÅŸtiren iki gazeteci Eylül ayında öldürüldü. Kremlin destekli Ä°nguÅŸetya valisini eleÅŸtiren, Ä°nguÅŸetya’da etkili bir web sitesinin sahibi Magomed Yevloyev, polis tarafından tutuklandıktan sonra kafasından vurularak öldürüldü; Dağıstan’da, televizyon muhabiri Telman Alishayev, kimliÄŸi belirlenemeyen bir kiÅŸi tarafından vuruldu. Bir üçüncü gazeteci, Nalçık ÅŸehrindeki evinin önünde saldırıya uÄŸrayarak kafatası kırıldı.

Verilen gözdaÄŸları, Politkovskaya’nın Novaya Gazeta’da çalışan arkadaÅŸlarını korkutmadı. Dmitry Muratov, “hiçbir gazete böyle kurban vermeye deÄŸmez” diyerek gazeteyi kapatmak istedi ancak kadro karşı çıktı. Novaya Gazeta, cinayetle ilgili olarak Politkovskaya’nın oÄŸlu Ilya Politkovsky’nın yardımıyla kendi tahkikatını yapıyor. Kırksekiz ciltlik dava belgelerine eriÅŸebilen Politkovsky, kendisiyle yaptığım konuÅŸmada, davanın askeri mahkemede kapalı kapılar ardında yapılması ihtimali olduÄŸunu söyledi; aile davaya katılabilecek ancak yargılamayla ilgili aleni olarak konuÅŸmaları yasak. Novaya Gazeta çalışanlarının cinayetle ilgili gerçekleri ortaya çıkarmasını daha da zorlaÅŸtıracak bir kısıtlama bu. Yine de Anna bunu denemelerini isterdi.

Dünya Bülteni Haber Portalı

Bir cevap yazın