Yeni Başkan, İnguşetya’ya “Kadirovizm”i getirecek mi?

Rusya başkanı Dimitri Medvedev, neden Yunus-Bek Yevkurov’u İnguşetya devlet başkanlığına atadı?

Meşhur Rus gazeteci ve Kuzey Kafkasya Uzmanı Yulia Latynina, Yevkurov’un, komşu Çeçen Cumhuriyeti başkanıyla aynı görevi aldığını öne sürüyor: Silahlı direnişi bastırmak (Direnişin yoğunluğu açısından, İnguşetya şu an Kafkasya’nın en tehlikeli bölgesi) ve cumhuriyette kontrolü tamamen ele almak.

Latynina bu süreci, Çeçen Devlet Başkanı Ramzon Kadirov şerefine, Kadirovizm olarak adlandırıyor, ve sürekli kontrol dışına çıkma tehlikesi bulunan bir bölge için katı bir merkezi politikadan daha etkili bir yönetim biçimi olamayacağını belirtiyor.

Yevkurov’un ilk adımları da bu teoriyi ne doğrular ne de çatışır nitelikte. Yeni devlet başkanı şu ana kadar bol miktarda popülist açıklama ve hareket sayesinde yaygın bir memnuniyet oluşturmayı başarabildi. Resmi görevi başlar başlamaz , Yevkurov’un ilk işi, bir camiye giderek cemaate katılmak oldu. Takip eden günlerde, muhaliflerle toplantılar düzenledi, katledilmiş gazeteci Magomed Yevloyev’in ebevyenini ziyaret ederek taziyesini sundu, ve İnguş tutukluların içinde bulundukları kuşulları incelemek üzere bir delegasyonu Nalçık cezaevine yolladı.

Ancak en büyük tezahüratı, öncüllerinin dokunmaya cesaret edemediği, istihbarat, bürokrasi ve etkin yerel işadamlarını kontrolü altına almaya niyeti olduğunu göstermesiyle aldı.

Yevkurov, Polis gününe yönelik düzenlenen kutlamalarda, memurların cesaret ve profesyonellik anlayışını kutlayan koroya katılmak yerine, beklenmedik ve sert bir azarlama konuşması yaptı. Geceleri sokakta bir tek polis memuru bulmanın mümkün olmadığını söyleyerek polis teşkilatını korkaklıkla suçladı. “Mermiden korkan polis memuru olmasın” ifadesi, İnguşetya’da tam bir sansasyon yarattı. Yevkurov konuşmasıyla, direnişçilerle işbirliği kuşkusuyla göz altında tutulan herkesi suçlu kabul etmediğini de açıkladı ve yetkililerden her vakıayı titizlikle incelemelerini istedi.

Yevkurov’un çok popular olan diğer bir girişimi de, son yıllarda bürokratlarca yasadışı yollarla özelleştirilen Nazran çevresinde yer alan arazilerin yeniden kamulaştırılması oldu. Yetkililer toprak yasası eksikliği ve toprak dağıtım düzenlemelerinin açık olmayışından faydalanarak arazilerin mülkiyetlerini üzerlerine almıştı ve bu mesele, ciddi bir verimli toprak sıkıntısı içinde olan İnguşetya için önemli bir sorun oluşturuyordu.

Yevkurov, İnguşetya’nın en zengin ve etkin isimlerinden biri olan İbrahim Malsagov’un yasalara ayrı bir şekilde, Nazran şehir merkezinde yer alan caddeyi kapatacak şekilde evinin etrafına koyduğu çitlerin de kaldırılmasını emretti. Bu mesele Ruslan Ausev’in devlet başkanı olduğu on yıl öncesine kadar uzanmaktadır. Yerel halkın yıllardır sürekli şikayet ettikleri çit konusunda otoriteler hiç bir tepki vermemişlerdi. Aushev açıkça, etkin Malsagov ailesini karşısına almak istememişti.

Yevkurov’un şu ana kadar en cüretkar hareketi, Kuzey Osetya’nın Prigorodni bölgesinden çıkarılan binlerce İnguş’un evlerine dönebilmeleri için yardım edeceği sözünü vermesi oldu. Sadece bu bir kaç cümle sayesinde, yerlerinden edilmiş veya geri dönüşün yasaklanmasını zalim ve acıklı bir ayrımcılık olarak değerlendiren İnguşlar arasında on binlerce destekçi kazanmasına sebep oldu.

Mesajını Topluma Ulaştırıyor

Yevkurov destek için kime güveniyor? Açıkça görülüyor ki ifadeleri, bürokrasi, güvenlik birimleri ve açgözlü iş dünyasına değil, öncelikle cumhuriyetin ortalama vatandaşlarına ve İnguş toplumunun resmi olmayan yapılarına yöneliyor. Yevkurov, İnguşetya yaşlılarıyla gerçekleştirdiği toplantılar sırasında, yalnızca emin olduğu konularda akıcı bir İnguşca konuşuyordu. Ve Yevkurov, cumhuriyette düzeni tesis edebilmek için kendi liderliğinin gerekli olduğundan emin.

Yeni başkan az zamanda çok iş başardı. Bununla birlikte konuşmalarının ve icraatlarını dikkatle inceleyen bir göz, otoriter bir tarza yönelen dahiyane ve sert bir lider görebilir. Yevkurov’un, demokratik fikir ve ideallere şans tanımadığı son derece açık. İnguşetya’ya halka yurttaşlık haklarını vermek için gelmedi. (ve dahası, halkın peşinde olduğu şey de bu değil)

İnguşetya halkının büyük bir çoğunluğunun ihtiyaç duyduğu şey, güvenlik ve yolsuzlukla ilişkili problemler, işsizlik, düşük yaşam standartları ve yerlerinden edilmiş insanlar. Cumhuriyette muhalefet henüz, kendi komplike ve tamamlanmış programıyla politik bir güce dönüşmüş değil. Otoriteleri eleştirmek ve toplumsal talepleri dillendirmek , muhalefetin temel gücünü oluşturuyor. Yevkurov için bu tip bir muhalefetin sempatisini kazanmanın çok zor olmadığı da giderek belli olmaya başladı.

Yerine getirebilmek için güçlü yöntemlere ihtiyaç duyduğu iki görevi var: Aktif silahlı yeraltı organizasyonunu bastırmak (Moskova’nın talebi) ve toplumu federal güvenlik birimlerinin aşırılıklarına karşı korumak (Halkın rüyası). Şimdiden, bu görevlerle nasıl başedeceğini ve ne tür metodlar uygulayacağını söylemek zor. Yevkurov, Kadirov’un yolunu takip ederek federal şiddet yerine, yerli halka daha bağlı kendi şiddet aygıtlarını mı kullanacak? Yoksa, İnguş halkının geleneksel kurumlarına güvenmeyi mi deneyecek?

Şimdiye kadar dillendirdiği program, temel hedeflerini çerçeveliyor ve büyük ölçüde kavramsal düzeyde. Görünüşe bakıırsa, İnguşetya’nın yeni devlet başkanı, bu hedeflere nasıl ulaşacağı sorusunun cevabını ilerledikçe çözmek zorunda kalacak.

Andrei Babitsky

Kaynak: http://www.rferl.org/content/Will_New_President_Bring_Kadyrovization_To_Ingushetia/1349306.html
Çeviri: Xraca Alper

Bir cevap yazın