Bu noktada, Gürcistan’ın son yüzyıllık süreçte değişmeyen tavrının devamı olarak gördüğümüz ve kesintisiz sürdürdüğü saldırgan politikaları karşısında Abhazya’nın tavrını benimsiyor ve destekliyoruz. Ayrıca Abhazya yönetiminin, reel konjonktürün bir sonucu olarak Rusya’ya yönelik “ilişkileri iyi bir seviyede tutma” politikasını da benimsiyor ve destekliyoruz
ABD, Avrupa Birliği ve içinde Türkiye’nin de bulunduğu Gürcistan’a aktif destek veren ülkelerin, 2008’in Ağustos ayında Oset kardeşlerimize yönelik vahşi soykırım girişimindeki rolleri ve halen saldırgan söylemlere cesaret veren, Abhazya’yı yok sayan tavırları ortadadır. Kuzey Kafkasya’da “Kafkas Halkları Konfederasyonu” gibi belirleyici öneme sahip bir örgütlenmemiz de bulunmamaktadır. Bunlarla beraber Gürcistan’ın nüfus ve teknik üstünlüğü de düşünüldüğünde, Rusya’nın askeri, diplomatik ve mali desteğinin Abhazya için önemi daha fazla kendini göstermektedir.
Bizi kaygılandıran, “ilişkileri iyi bir seviyede tutmak” adına atılan adımların Abhaz halkının bağımsızlık mücadelesini gölgelemesi ve bağımsızlık kavramının içini boşaltmasıdır. 2 Aralık 2007 tarihinde, Rusya’da gerçekleşen parlamento seçimleri sebebiyle Abhazya’da kamuoyuna açık biçimde seçim sandıklarının kurulması buna verilecek iyi bir örnektir. Yakın dönemde Dış İşleri Bakanı Sergey Şamba’nın “Abhazya’nın askeri kontrolünü Rusya’ya devretmeye hazırız” açıklaması, Abhazya sınırlarının Rusya Federal Güvenlik Servisi (FSB) tarafından korunmasının gündemde oluşu ve toprak satışının resmen yasak olmasına karşın bilinen bir gerçek olarak toprağın Ruslara satılıyor olması ve ayrıca Ruslar üzerinden Gürcülere satıldığına dair iddiaların varlığı, diasporayı ciddi biçimde endişelendiren gelişmelerdir.
Abhazya’nın tam bağımsızlık yanlısı duruşunu zedeleyen bir diğer argüman da “Rusya-Belarus Birlik Devleti’ne” katılma talebidir. 140 milyonluk Rusya ve 10 milyonluk Belarus’la birlik devleti içerisinde yer alacak olan bir Abhazya’nın bağımsızlığının anlamı ne olacaktır? Bu konuyu pek çok kez Abhazya’nın Rusya Federasyonu içerisinde yer almayacağını belirten sizin aydınlığa kavuşturacağınızı umuyoruz.
Son olarak 24 Mart 2009 tarihinde Abhazya Güvenlik Konseyi Sekreteri Stanislav Lakoba’nın bir röportajda dile getirdiği bir mesele var ki, bizi gerçekten dehşete düşürmüştür. Sayın Stanislav Lakoba’nın deyimiyle 2010 yılı, “Rusya’nın ‘himayesinde’ oluşumuzun 200. yıldönümü”dür. Abhaz Krallığı’nın Rus Çarıyla imzaladığı anlaşmanın ne Krallığın dışında kalan büyük miktardaki Abhaz nüfusuna ne de Krallığın kendisine herhangi bir şans getirmediği bugün apaçık ortadadır. Gerçekten bu ifadeleri dile getirmeye muhtaç mıyız? Eğer bu 200 yıllık bir dostluksa, biz neden buradayız? Neden Abhaz halkının dörtte üçü anavatanından uzakta?
2007 yılında Adigey, Kabardey-Balkar ve Karaçay-Çerkes Cumhuriyetlerindeki 450. yıl kutlamalarına Abhaz diasporası da dahil tüm dünyadaki Kafkas diasporasının verdiği tepkiye dikkatinizi çekiyor ve bu konuda atılacak bir adımın diasporanın zihninde ve Abhazya yönetimine bakışında ciddi bir kırılma yaratacağını belirtiyoruz.
Abhazya, tüm Kafkasyalılar için bir bağımsızlık sembolüdür ve bu sembolün benzer açıklamalarla gölgelenmesi vicdanları ciddi biçimde yaralamaktadır. Söz konusu olan tarihimiz, toprağımız, kimliğimizdir. Bütün bunları “Rusya ile olan ilişkilerin iyi seviyede tutulması” adına örselemek doğru bir tutum değildir. Sizden beklediğimiz 2004 yılındaki Devlet Başkanlığı seçimleri süresince, Abhazya halkının ve egemenliğinin itibarını koruyan çizginizin devamını getirmenizdir.
Biz, bundan 16 yıl önce Sayın Stanislav Lakoba’nın dile getirdiği gibi “yüzümüzü kaybetmek istemiyoruz” ve işte bunun için herhangi bir devletin desteğine bel bağlamadan önce denizin iki yakasında da kendi halkımızı örgütleyip, kendi gücümüz üstünde yükselmeyi öncelemeliyiz.
Biz yine diyoruz ki, “Abhazya ne Gürcistan ne Rusya’dır, Abhazya Abhazya’dır”.
Sesimize değer vereceğiniz umuduyla, saygılarımızla.
KAFKASYA FORUMU
10.04.2009
Stanislav Lakoba’ya Açık Mektup
ОТКРЫТОЕ ПИСЬМО CЕРГЕЮ БАГАПШУ
ОТКРЫТОЕ ПИСЬМО СТАНИСЛАВУ ЛАКОБЕ
Comments
No comment