Dağıstan şiddetle boğuşurken, ülke 20 Şubat günü görev süresi dolacak olan Mukhu Aliyev’in ardından, ülkenin başına kimin geçeceği yönündeki Kremlin kararını bekliyor.
Hükümetin, şiddetin önünü alacağına dair defaeten vermiş olduğu sözlere rağmen, İnguşetya’da da şiddet dinmek bilmiyor. En az biri polis olmak üzere, iki kişi 7 Şubat günü vurularak öldürüldü. 6 Şubat’ta da Sunzh’daki polis kuvvetlerinin şefi olan Magomed Agiyev, Ordhonikidzvzkaya’daki evine giderken bir saldırıda vuruldu (www.ingushetiyaru.org, 7 Şubat).
Çeçenya’da 2009 Nisan’ında kaldırılan özel kontra-terör operasyon rejimi ardından saldırı ve kurbanların sayısında ciddi bir artış söz konusu.. Caucasian Knot sitesinin tahminlerine göre, 2009 Nisan’ından 2010 Şubat’ına kadar olan süre zarfında, ülkede 270 kişi hayatını kaybetti ve 190’ın üzerinde kişi yaralandı ki, bu bir önceki yıla kıyasla aynı zaman diliminde daha fazla kayıp demek (www.kavkaz-uzel.ru, 12 Ocak).
Çeçenya’nın Urus-Martan bölgesindeki son çatışmalarda ise, beşi isyancılardan, beşi de federaller ve Moskova Güdümlü Çeçen tarafından olmak üzere, en az on kişi hayatını kaybetti. Çatışmadaki isyancı sayısını önce 15 olarak belirten hükümet, daha sonra bu sayıyı 50’ye çıkardı (www.kavkaz-uzel.ru, 6 Şubat). İsyancıların websitesi Urus-Martan’da Rus Güvenlik Güçleri’nden öldürülenlerin sayısını 11 olarak verdi. İsyancı haber kaynağı isyancıların, kış mevsiminde dahi, soğuk hava koşullarında hayatta kalmak adına önceki yıllarda yaptıkları gibi savaşa ara vermemelerini iftiharla sundu. (www.kavkazcenter.com, 6 Şubat).
Bu arada, insan hakları aktivistleri, Rus güvenlik güçleri tarafından işlenen önceki suçların hesabını görmenin zamanı olduğuna karar verdiler. ” Aldy: With No Expiration Date” adlı film, 5 Şubat günü, Moskova, St. Petersburg ve Grozni’de gösterime girdi. St. Petersburg’dan gelen OMON birlikleri, 2000 yılında, çoğunluğu yaşlı, kadın ve çocuk olmak üzere en az 56 sivili katletmişlerdi.
Memorial İnsan Hakları Merkezi’nden Alexandr Cherkasov, Moskova’daki basın konferansında, Novy Aldy’de on yıl önce işlenen suçların “Hitler’in İkinci Dünya Savaşı’ndaki cezalandırma seferleriyle kıyaslanabilir nitelikte” olduğuna işaret etti. Cherkasov’a göre, St. Petersburg’a bağlı OMON birlikleri, direnişçiler geri çekilip Rus Ordusu ele geçirdikten sonra şehre girdiler ve suçlarını en ufak bir ceza alma kaygısı duymaksızın işlediler. Cherkasov, buna rağmen doğru dürüst bir araştırmanın henüz yapılmadığına ve kimsenin bu suçlar için cezalandırılmadığına dikkat çekti. Aldy Dosyası, Strasburg’daki Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde kabul edilince, Rus güdümlü Çeçen Hükümeti davayı yeniden gözden geçirmeye başladı ve St. Petersburg OMON’unda bir şüpheli tespit etti, fakat soruşturmanın bu aşamadan sonra devam etmesine izin verilmedi. Cherkasov, Rusya’da polis suistimali ile ilgili sayısız rezaletin ardında yatan gerçeğin , Çeçenya’da konuşlandırılmış vahşete ve ceza muafiyetine alışmış polis birimlerinin ülkeye yayılması olduğunu ifade etti. (www.kavkaz-uzel.ru, 6 Şubat).
Kimi Çeçen tarafından Rusların işledikleri suçların daha kötülerini işlemekle suçlanan, Çeçenya’nın Rus güdümlü yöneticisi Ramzan Kadirov bile şaşırtıcı bir şekilde, Rus Ordusu’nun Aldy’de işlemiş olduğu suçları kınayarak, alışılageldik tarzının dışına çıktı. Kadirov, Aldy’deki bir camide Cuma Hutbe’sinde; “ 5 Şubat 2000 her birimizin kalbinde acı ile yankılanan bir tarih. O gün burada,, kendilerine askeri görevli diyen alçaklar, Rus Ordusu’nu utandıracak, bir katliam gerçekleştirdiler. Çoğunluğu yaşlı kadın, erkek ve çocuklardan oluşan, Aldy’nin düzinelerce sakini, gaddarca öldürüldü. Eminim ki, sorumlular sonunda cezalandırılacaklardır” dedi. Kadirov, Çeçenya’nın yeniden inşasına ve mevcut düzene gönderme yaparak, Çeçen Halkı’nı “ülkedeki olumlu gelişmeleri göz önünde bulundurmaları ve barış için ödenen bedelleri asla unutmamaları gerektiği” yolunda uyardı (www.ramzan-kadyrov.ru, 6 Şubat).
İronik olan şu ki; önde gelen Çeçen insan hakları aktivisti Natalya Estemirova, Aldy Katliamı’nı araştırmaya başlayanlar arasında ilk olanıydı. Estemirova’nın bir çok meslekdaşı, Kadirov’u Temmuz 2009’da gerçekleşen cinayetle ilişkili olduğu gerekçesiyle suçlamıştı. Anlaşılan o ki, Kadirov aslında Estemirova’nın faaliyetlerini destekliyordu ama bir şekilde kişisel bir sorunu vardı.
Aldy’deki katliamın onuncu yıl dönümünde, Memorial İnsan Hakları Merkezi, Yabloko Partisi’nin St. Petersburg Şubesi ve “Barış ve Pasif-Direniş Evi” www.pomnialdy.ru (Aldy’yi hatırla) adında bir siteyi yayına soktular. Sitenin tasarlanma amacıysa St. Petersburg ve Aldy halkı arasında pozitif bağlar kurarak “St. Petersburg ve halkının itibarının iade edilmesi” şeklinde tarif edilmiş.
Valery Dzutsev, 8 Şubat 2010
Çeviri: Mevdudi Bayçora
Comments
No comment