Söylentilere bakılırsa, 2014 Olimpiyatları Soçi yerine Vancouver ve Vhistler’da gerçekleşebilir. 4 sene içinde ikinci bir Olimpiyat’a ev sahipliği önerisi dahi şehir sakinlerinin tüylerini diken diken ediyor.

AssociatedContent.com, Olimpiyat Komitesi’nin II. Dünya savaşında sonra ilk defa Soçi Olimpiyatlarında bir başka şehre taşıma veya iptal söz konusu olabileceğini yazdı; Kootenay Dağ Kültür Dergisi ev sahibi Rus şehrinin takvim ve yükümlülüklerin gereklerini yerine getirmekte zorlandığını bildirdi.

Amerikalı küçük bir Çerkes Grup ise Dünya’ya iletilmek üzere güçlü bir mesajla Vancouver’a geldiler: “Eğer 2014 oyunlarının planlandığı gibi Rusya’da yapılmasına izin verirseniz, mazlum atalarımızın kemikleri üzerinde kayıyor olacaksınız”

NoSochi2014.com 2014’ün Rus ordularının, 1,5 milyon insanı öldürdüğü ve Karadeniz ve Kafkas dağları arasında yaşayan halkı sürgün ettiği Çerkes Soykırımı’nın 150. Anma yıl dönümüne denk geldiğini öne sürüyor.

Alp disiplini ve Snowboard etkinlikleri için Rosa Khutor, Kuzey disiplini etkinlikleri için PseKahko Sırtı, ve Alp disiplini Olimpiyat Köyü için de Krasnaya Polyana vadisinde bulunan bir köy planlandı. Krasnaya Polyana (akıtılan Çerkes kanının çokluğu sebebiyle Rus Birliklerince “Kızıl Tepe” olarak adlandırılan) 2014 oyunlarının merkezi olacak.

Rus Yönetimi, Çerkeslerin tarihsel hesabını kabul etmiyor ve Rus halkı da Çerkes Soykırımını hakkında ya konuşmuyor ya da soykırımı kabul etmiyor.

Soçi Olimpiyat adaylığı’nın Whistler tescilli bir yönü var. Adaylık, bir Whistler şirketi olan Ecosign Dağ Tatil Yeri Planlamacıları’nca geliştirildi. Ecosign 1976’dan beri kayak merkezleri inşa ediyor ve şimdiye kadar dört kış olimpiyatları tesisi ve bir kaç alp disiplini şampiyona alanı inşa etti.

Whistler Kuzeybatı Pasifikten gelen seçkinlere evsahipliği yaparken, Soçi turistik bir kaplıca bölgesi olarak Çarlar döneminden beri tatil yeri olageldi. Karadeniz kıyılarında yer alan Soçi, Viktorya B.C’yle yakın sıcaklıklarda bir iklime sahip. Soçi’de tıpkı, Vancouver ve Whistler’de olduğu gibi aynı gün içinde hem denize açılabilir hem kayak yapabilirsiniz.

Whistler ve Vancouver Kanada’nın en karlı kazançlı emlak fiyatlarına sahip olmakla övünürken, Soçi Rusya’daki en pahalı emlak piyasasına sahip ve Rusya’daki genç elitini cezp ediyor.

Dünyanın en ünlü tenis oyuncusu Maria Sharapova, Soçi’de yetişti ve Rus Devlet Başkan’ı Putin’in Kafkas Dağları’nda kayak yapmayı sevdiği herkesçe biliniyor.

Guetemala 2007 Olimpiyat Komitesi’nde yaptığı konuşmada, Devlet Başkan’ı Putin, Olimpiyat Komitesi yetkililerine, çevreye karşı özel ehemmiyet gösterileceğini söyledi. Tersine, Soçi ekolojik bir felaketle yüzleşiyor.

Soçi tesisleri, koruma altına alınmış UNESCO Sit Alanlarının bir parçası olan Kafkas Doğal Rezerv’inin güvenlik çemberinde inşa edilebilirdi. Rezerv 1924 yılında,, Avrupa’nın en uzun ağaçları olduğuna inanılan, 85 metre yüksekliğindeki Kafkas Köknarlarını, ve eşi benzeri olmayan İngiliz Porsuk ağacı ve Avrupa Şimşiri Ormanını korumak amacıyla Sovyet Hükümeti’nce kurulmuştu.

“Gelmiş geçmiş en yeşil oyunlar” a ev sahipliği yapmak için Whistler ormanları ve sulak alanlarının nasıl yok edildiğini izleyen herkes hükümetin vaatlerinin içinin ne kadar boş olduğunu bilir.

Dünya iklim değişiminin görünür etkileriyle mücadele halindeyken, koruma altına alınmış geniş alanların yeni tatil alanları inşa edebilmek adına temizlenmesi için Olimpiyat Oyunları tek geçerli bahane haline gelmiş durumda.

Şimdiki Olimpiyatlara yönelik eleştiri, her iki senede bir olimpiyatlara ev sahipliği yapmak üzere yeni bir şehirde önemli doğal alanların yok edilmesi yerine, oyunların zaten tesisleşmenin mevuct olduğu bölgelerde gerçekleştirilmesini zorluyor.

Organizatörler, Soçi’de inşaatın devam ettiği halde, müsabaka alanlarının inşaatının, toprak sahiplerinin ihtilaflara yol açan kararsızlıkları sebebiyle askıya alındığını ve oyunların planlandığı gibi devam etmeyebileceğini söylüyorlar.

Mart ayında dünya burayı terk edip, Whistler ve Vancouver sakinleri kendilerine geldiğinde, umuyorum 2014’de tüm bunları tekrar yaşamak zorunda kalmayız.