ABHAZ DİASPORASI'NIN RUSYA'NIN TRUVA ATI OLMASINA İZİN VERMEYECEĞİZ!

Rusya’nın niyetleri ve planlarıyla ilgili hiç bir zaman kuşkumuz olmadı ancak Abhazya hükümetinin attığı adımları ve çok güvendiğimiz simalardan gelen açıklamaları hayretle karşılıyoruz.

 

Rusya, soykırım ve sürgünle direncini kırarak işgal ettiği Kafkasya’yı gönüllü katılım yalanlarıyla geçmişine yabancılaştırma politikasını nihayet Abhazya’ya taşımayı başardı. Abhazya hükümeti, Abhazya’nın Rusya’ya gönüllü katılışının 200.yılı kutlamaları çerçevesinde sene boyunca çeşitli etkinliklere imza attı. 200. yıl kutlamaları kapsamında düzenlenen bir sergide Başbakan Şamba’nın “Bu yıl Rusya ile birlikteliğimizin 200. yılını kutluyoruz. Moskova ve Abhazya’da programlar yapıldı ve daha başka yeni programlar da yapılması planlanıyor” şeklindeki demeci, neden Abhazya’daki Abhaz nüfusundan daha çok Abhaz’ın Türkiye’de yaşadığı sorusuyla bizleri tekrar yüzleştirmiştir. 19. yüzyılda ataları Rus Çarlığı tarafından soykırıma uğratılan ve ülkesi dışına sürülen bir Abhaz diasporası mevcutken Abhazya hükümeti nasıl olur da Rusya’ya “gönüllü” katılışının 200. yılını kutlayabilir? Nasıl olur da Diaspora’da yaşayan yüz binlerce Abhaz adeta yok sayılarak, bugün Abhaz-Rus haklarının kardeşliğinden, tek halk olmasından bahsedilebilir?

Abhaz hükümeti kendi tarihine ihanet etmekle de yetinmiyerek, bu sene 21 Mayıs Sürgün anmalarını da yasakladı. Diasporaya yönelik manipülasyonlar ve yapılan manidar açıklamalarla artık Abhazya hükümeti, Rusya’nın Kafkas diasporasına yönelik politikasının yürütücüsü ve savunucusu olmaya soyunduğunu göstermektedir. Abhazya Cumhuriyeti Parlamenteri Batal KOBAHİYA “Çerkes Sorunu’nun siyasallaştırılmasına karşıyız. İnsanların açık olarak tarihlerini bilmek ve anlamak zorundadırlar, ancak ben bunun siyasallaştırılmasını istemiyorum. Bu sorun, her türlü siyasi spekülasyonun dışındaki uzmanlar tarafından görüşülmelidir” açıklamasını yasaklanan 21 Mayıs Sürgün anmaları yerine düzenlenen 31 Mayıs Muhacır gününde sarfetmiştir. Rusya’nın gönüllü katılım – gönüllü göç yalanlarına inanmak bir tercih olabilir. Ancak Çerkes sorununun siyasallaşmasının karşısına dikilmek artık iyi niyet çerçevesinde ele alınabilecek bir tavır değil. Batal Kobahiya dahil olmak üzere, Rusya’nın güvenlik kaygılarını Kafkas Diasporası’na taşımaya niyetlenen herkesi haddini bilmeye davet ediyoruz.

Abhazya Hükümeti’nin kendisine biçtiği diasporada Rusya’nın Truva atı olma misyonunun son derece kritik bir dönemde Diaspora -Anavatan ilişkilerini zedelemesinden endişe ediyoruz. Abhazya’nın Rusya ile ilişkilerinin stratejik bir dengede devam ettirilmesi gerekliliğine dikkat çekerek belirtmek isteriz ki bu denge gittikçe yitirilmekte ve Abhazya ihtiyaç duyduğu diaspora desteğini zora sokmakta ve Diaspora baskısıyla gerçekleşebilecek muhtemel Türkiye desteğine kapıları kapatmakta ve uluslar arası sistemde kendisini gittikçe yalnızlaştırmaktadır.

Başta Sayın Sergey Bagapş olmak üzere Abhazya hükümetine hatırlatmak istiyoruz:

1- Abhazya’nın bağımsızlığının teminatı bağımsız karakterli bir iktidar kültürüdür.

2- Abhaz sürgününün, “göç” olarak adlandırılması, diasporayla ilişkilerinizi zedelemekten öte hiç bir şeye hizmet etmez.

3- Abhaz halkı, Çerkesya mücadelesinden ve genel olarak Kafkasya’nin özgürleşme mücadelesinden ne tarihsel ne de güncel olarak soyutlanabilir. Abhazya halkı ve Abhaz diasporasını Rusya’nın çıkarları doğrultusunda diğer Kafkas halklarından ayrıştırma çabası yalnızca diasporada değil Kafkasya’da da tecrit edilmenize yol açacaktır.

4- Sivil siyasetin yasakçı bir zihniyet ile sindirilmeye çalışılması demokratik kamuoyunu baltalamaktan öte hiç bir işe yaramaz. Abhazya rotasını, Rus despotizminden yana değil temel insan hak ve hürriyetlerinin geçerli olduğu bir siyaset kültürüne çevirmelidir.

5- Abhazya-Rusya arasındaki dostane ilişkileri sürdürmek adına izlenen bütün bu politikalar, Abhazya’nın kontrolünden çıkıp, adeta Abhazya’nın Rusya’ya biat etmesi haline dönüşmeye mahkumdur. Günü kurtarmak adına attığınız bu adımlar yarınlarımızı karartmaktadır.

21 Mayıs, ne Diasporada yaşayan Abhazlar’ın, ne de anavatanda bulunan insanlarımızın ihmal edebileceği, görmezden gelebileceği, hele ki yasaklayabileceği bir olgu değildir. Bugün Abhazya hükümetinin içinde bulunduğu tutum ve tavır, kendi tarihinin ve diasporadaki soydaşlarının varlığının reddinden başka bir şey değildir.

Kafkasya Forumu

Bir cevap yazın