Çerkeslerin Hakları ve Kültürel Kimlikleri için Mücadelesi Avrupa Birliği Desteğini Hak Ediyor

06.10.2010, Tunne Kelam, Avrupa Parlamentosu Üyesi

Çerkes Diasporası liderleri tarafından Avrupa Parlementosu’na yapılan baÅŸvuru gereken ilgi ve desteÄŸi hakediyor.

Çerkesler, etnik Kafkas halkları arasında en ÅŸiddetli zulümlerden birine maruz kalmışlardır. 18. Yüzyılda Rus ImparatorluÄŸu otoritelerinin yerli halkı toplu etnik temizlik ve sınır dışı etmeye baÅŸlamasının ardından 1.5 milyondan fazla Çerkesin öldürüldüÄŸü tahmin ediliyor.  Rusya’nın kolonizasyon politikalarının sürdürülmesi bugünün Çerkesleri üzerinde dramatik etkiler yaratmıştır. Ve malesef, Çerkeslerin durumu 21. Yüzyılda da hiç kolaylaÅŸmamıştır.

Moskova 2014 Kış olimpiyatlarına hazırlıklarını sürdürürken, Soçi ve çevresinin Çerkeslerin ata toprakları üzerinde yer aldığını göz ardı etmemek doÄŸru olacaktır. 2014 Olimpiyatları oyun alanı, Sovyetlerin ardından uzun süredir tartışmalı kalan bölgeler arasında yer almaktadır, ve bu tartışmalarda Rus Hükümeti sorumluluk almak zorundadır. 2008 yılında Rus Ordusu’nun Gürcistan’ı iÅŸgali ve Rusya’nın iki ayrılıkçı birimin Gürcistan’dan siyasal olarak ayrılmasına verdiÄŸi resmi destek gösteriyorki bu tartışmalar hala çözüme kavuÅŸmamıştır. Bu potansiyel itilaflar olimpiyatlara katılacak atletlerin güvenliÄŸi ve emniyeti için gerçek bir tehtid oluÅŸturmaktadır.

Rus otoritelerinin Kış Olimpiyatları hazırlıklarını geliÅŸi güzel bir biçimde sürdürüyor olması, durumun sadece tek bir yerel halkın sorunu olmadığını ortaya koymaktadır. Bu sorun aynı zamanda tüm Avrupa’yı, ve özellikle de olimpiyat oyunlarında yer alacak Avrupa milletlerini tabiatıyla ilgilendiren politik, sosyal, insani ve ekolojik bir sorundur.

Öncelikle, Olimpiyat hazırlıkları sürecinde, bölgedeki insan hakları dramatik bir biçimde kötüye gitmiÅŸtir.

Ä°kinci olarak, bariz bir biçimde çevre standartlarının ihlali, bölgenin ekolojik dengesini zedelemiÅŸ ve bölgenin çevresel koÅŸullarını ciddi bir biçimde zarara uÄŸratarak yerel halk üzerinde geri dönülmez sonuçlara sebep olmuÅŸtur.

Üçüncü bir nokta da, çeÅŸitli kanıtlar ve gözlemlere istinaden bölgedeki politik ve yönetici güçlerin istismarları ve yolsuzlukları artık tahammül edilemez seviyelere ulaÅŸmıştır.

Tüm bu listelenen konular Olimpiyatların yüksek idealleri ile ciddi bir karşıtlık içindedir. Açıkça, Soçi Kış Olimpiyatları, yerli halkın sivil hakları ve kültürel kimliÄŸinin sistematik biçimde baskı altına alınması ya da olimpiyat bayrağı indirildikten sonra hiç bir ÅŸekilde düzeltilemeyecek çevresel zararların göz ardı edilmesi pahasına bir baÅŸarı olarak kabul edilemez. Organizatörlerin Moskova’nın politik prestijini artırabilmeleri için Soçi olimpiyatlarını yürütürken göstermeleri gereken ilk ve en önemli sorumluluk budur.

Çerkeslerin trajik ve gayritabii durumu ve diÄŸer yerli Kafkas halkları, Avrupa BirliÄŸi üye ülkelerinden, müÅŸterek Avrupa deÄŸerlerine dayanan hızlı bir tepki talep etmektedir. Rusya Federasyonu, Avrupa BirliÄŸi’nin stratejik bir ortağı olarak çeÅŸitli uluslararası müzakerelere katılmıştır. Dolayısıyla, Rusya bu antlaÅŸmaların gereÄŸi olan standartları ve vaad ettiklerini yerine getirmelidir.  EÄŸer pek çok sayıda vatandaşın ve yerli halkların hak ihlalleri ile çevresel ihlaller teyit edilirse, Avrupa BirliÄŸi bu duruma güçlü bir tepki vermelidir. Batı toplumları tarafından Soçi Olimpiyatları’nın boykotu göz ardı edilmemelidir. Çerkeslerin durumu ve söz konusu olimpiyatların risk ve maliyetinin tespiti ile gerçeklerin ortaya konulması misyonunu yüklenecek, bağımsız gözlemci ve araÅŸtırmacıların katılımı ile oluÅŸturulacak bir heyetin Avrupa BirliÄŸi tarafından bölgeye gönderilmesi atılması gereken ilk adımlardan biridir.

Çerkeslerin politik diyalogları baÅŸlatmaya hazır tavırları cesaret vericidir. Bu tutum saygıyı haketmektedir.  Çerkeslerin haklarını savunan kuruluÅŸlar, her türlü aşırılığı gündemleri dışında tutmakta, Çerkes hareketinin seküler ve makul yönünü vurgulamaktadırlar.  Avrupa BirliÄŸi, Çerkesleri var olma mücadelelerinde yalnız bırakamaz. Sivil ve kültürel hakları, ve bunların tümünün üstünde; dillerinin ve kimliklerinin yakın gelecekte garanti altına alınması, Kremlin’in otoriter yöneticilerinin resmi açıklamalarına emanet edilemez. Avrupa, kıtamızın bu parçasında sorumluluk almaya çağırılmıştır.

Kaynak: http://www.kelam.ee/in-english/news/circassians-standing-up-for-their-rights-and-cultural-identity-deserve-eu-support

Çeviri: Tsey Sine Kontbay

Bir cevap yazın