“Küresel kriz patlak vermeden önce, temmuz 2008’de 147 dolar varil fiyatıyla tüm zamanların rekorunu kıran petrol, ‘Bir daha dönilmez’ denilen noktaya bu yıl içinde tekrar dönecek mi? Bu durumda dünya ekonomileri yeni bir darbeyi nasıl kaldırabilir?” Bu sorular hararetle tartışılıyor. Çünkü Brent petrolü 112 doları buldu, Rus Ural petrolü dün 109,7 dolarla son 2,5 yılın zirvesine çıktı:
2008 krizinde, spekülatif hareketlerle ekonomileri zora sokan yüksek petrol fiyatlarının büyük rolü vardı. Özellikle ABD, Avrupa ve Japonya derin ekonomik krizden çıkmak için çırpınırken, hükümetlerin ekonomiyi canladırmak için pompapaldığı karşılıksız paraların faturası “yüksek enflasyon” olarak dönme tehididi yaratırken, özellikle gıda fiyatları rekor artış kaydederken, ekonomistlerin “en son” arzu ettikleri şey oluyor: Petrol fiyatları, diğer hammadde fiyatlarının de önünde aldı başını gidiyor.
Yılbaşında pek çok uzman, “Bu yıl ham petrolde 100 dolar görülür” tahminimde bulunmuş ve bunu “kürsel krizden toplu çıkışa sekte vuracak olumsuz senaryo” olarak açıklamışlardı. Oysa Tunus’la başlayan, Mısır ile devam eden ve en son Libya’yı karıştıran olaylar, “Bu yı içinde 2008’in zirvesi 147 dolar bile aşılabilir” karamsarlığını körükledi.
Libya Afrika’nın en büyük, dünyann 12’nci büyük petrol üreticisi olarak piyasaları sarsmaya başladı. Son 2,5 yılın en yüksek fiyatları görüldü. New York’ta 101 dolar, Londra’da 112 dolarlık fiyata çıkıldı. Rus Ura petrolü de 109,7 dolarla takipte.
Her ne kadar yüksek petrol fiyatları Rusya’nın gelirlerini arttırsa da, hem küresel kriz ihtimalini körüklediği, hem Rusya’da rubeyi değerlendirerek yerli sanayinin rekabet gücünü öldürdüğü, hem de aşırı nakit akışının ekonomide yaratacağı olumsuz etkiler yüzünden Moskova’da da kaygılı bir bekleyiş var. Moskova, fiyatın 70-80 dolar civarında gitmesinden memnundu.
Comments
No comment