Genel Durum
Birkaç tartışmalı husus üzerinde uzlaşıya varılmasının ardından, Rusya’nın Dünya Ticaret Örgütü’ne (DTÖ) katılımına ilişkin uzun ve zorlu müzakere süreci sonunda tamamlandı. Rusya, geride Gürcistan’ın itirazlarını yegane engel olarak bırakarak, 2006’da Amerika Birleşik Devletleri ve 2010’da Avrupa Birliği’yle anlaşma imzalamıştı. Rusya ve Gürcistan Abhazya’nın siyasi durumuna ilişkin, bu iki ülkenin bir mutabakata varmasını engelleyen ve Rusya’nın DTÖ üyeliğini geciktiren taban tabana zıt görüşlere sahip. Sonunda, etkin uluslararası çabalar ve İsviçre’nin aracılığıyla uzlaşıya vardılar. Kasım 2011’de Rusya ve Gürcistan nihayet gümrük yönetimi ve ticari izleme mekanizmasına ilişkin bir anlaşma taslağı imzaladılar.
Abhazya’da ise, Rusya’nın DTÖ üyeliği Rusya ve Gürcistan arasında imzalanan bu anlaşmaya kadar açıkça gündemde değildi ve bu olayın hiçbir kademesinde tartışma konusu olmamıştı. Fakat bu bilginin medyada yer bulmasıyla birlikte, bu meseleye karşı gelişen ani ilgi, zaman zaman hararetli kamuoyu tartışmalarında da kendine yer buldu.
Birçok insan öfke içindeydi, fakat bunun nedeni Rusya ve Gürcistan arasında imzalanan anlaşma değildi çünkü bu durum Abhazya’ya komşu iki egemen devlete imtiyaz yaratıyordu. Bizatihi Rusya’nın ufuktaki DTÖ üyeliği, stratejik bir ortağın oyunu belirli kurallara göre oynayan bir ülkeler topluluğuna üye olması nedeniyle, Abhazya’da genel olarak olumlu karşılandı. Ayrıca DTÖ üyeliğinin arkasındaki maksat olan Rus ekonomisinin büyümesinin, Abhaz ekonomisi üzerinde de olumlu etki sağlaması muhtemeldir.
Aslında toplumun büyük kısmında bilhassa öfke yaratan hususlar şunlardı;
1. Anlaşma Gürcistan’ın inisiyatifinde imzalandı;
2. Rusya, Abhaz kanadı ile ön müzakerede bulunmadı;
3. Abhazya Cumhuriyeti toprakları belgede “önceden belirlenmiş ticaret koridoru” olarak adlandırılıyor;
4. Anlaşma uluslararası gözlemcilere, Abhazya’ya gelen transit yükleri inceleme ve damgalama (etiketleme) yetkisi veriyor;
5. Gürcü yetkililere, Rus-Abhaz sınırındaki tüm ekonomik ve ticari ilişkilerin tam, ayrıntılı istatistikî istihbaratına erişim izni veriliyor.
Bu olaya gösterilen ilgi, Gürcü yetkili ve uzmanların bu anlaşmaya ithafen yaptıkları “Gürcü diplomasisinin zaferi” [1] ve “kaybedilen bölgelerin kontrolünün yeniden kazanıldığı ” gibi süregelen beyanatlarıyla birlikte de artış gösterdi. Abhaz yönetiminin bu anlaşmaya mahsus herhangi bir resmi metne, hatta içeriğine ilişkin kesin bir bilgiye sahip olmadığı gerçeği bile bu durumda bir işe yaramadı. Abhazya’da “Rusya bize ihanet etti”, “DTÖ için bizi feda etti” şeklindeki yorumlar gittikçe daha sıklıkla dile getirilmeye başlandı. Abhaz hükümetinden, Abhaz bağımsızlığını korumak için “etkin eylemde” bulunma çağrıları yapıldı. [2]
Anlaşma metninin elde olmayışı, büyük spekülasyonların fitilini ateşledi. Bu spekülasyonlar arasında, anlaşma uyarınca, Gürcü gümrük ve sınır yetkililerinin sınırın Abhaz tarafında, liman ve havaalanında konumlandırılacağı iddiası yer alıyordu. Bunun da ötesinde, yetkililerin gözlemleme yetkisinin yanısıra sınırdan geçişi engelleme yetkisi de olacaktı. Tüm bunlar, anlaşmanın resmi metnine sahip olmayan Abhazya Dışişleri Bakanlığı’nı, Abhazya bölgesinde yabancı gözlemciler de dahil olmak üzere herhangi bir gözlemcinin varlığının kanuna aykırı olacağına dair bir açıklama yapmaya itti. Rusya Başkanı Dimitry Medvedev de, DTÖ’ye girmek için Ağustos 2008’den beri mevcut olan siyasi gerçekliklerini değiştirmek gibi bir bedel ödemeyecekleri yönünde bir açıklama yaptı: “Eğer DTÖ üyeliği yaftası altında, siyasi şartlarımızı değiştirmek gibi bir duruma zorlanırsak, buna kesinlikle karşı çıkarız. Bu bizim DTÖ için bile olsa ödeyemeyeceğimiz bir bedeldir.” [3]
Muhtemel Kaygılar
Abhazya’daki kamuoyu tartışmaları, Rusya’nın DTÖ üyeliğinin ülke üzerindeki siyasi etkilerinin yanı sıra durumun ekonomik açısına da yoğunlaşmış durumda. Abhazya ekonomisi küçük bir ekonomidir. ( Gayri safi yurtiçi hasılası yaklaşık olarak 800 milyon USD’dir) Bu nedenle dış pazarlara açık ve bağımlıdır. (Ülkenin dış ticaret hacmi 400 milyon USD’nin üzerindedir) [4]
Rusya, ekonomik ve jeopolitik nedenlerden ötürü Abhazya’nın en büyük ticari partneridir. Abhazya’nın toplam ihraç ve ithal mallarının çok büyük bir kısmı Rusya-Abhazya sınırını Psou Nehri üzerinden geçiyor. Bu nedenle, Rusya ve Gürcistan arasında imzalanan bu anlaşmaya göre oluşturulan bu yeni işleyiş bir şekilde Abhazya’nın dış ticaret akımını büyük çoğunluğunu etkileyecek.
Abhazya’nın Rusya’nın DTÖ üyeliğinden olumlu ya da olumsuz şekilde etkileneceğini söylemek için henüz erken. Nakit değer üzerinden fayda ve maliyet analizi yapmak cesur bir yorum olacaktır. Bir tek şey kesindir ki, Abhazya kısa zamanda DTÖ üyesi ülkelerle çevrilmiş olacak. Bunun ötesinde, Abhazya’nın kısa ya da orta dönemde bu örgütün üyesi olması muhtemel olmasa da, Sohum kabul etmese de oyunu yeni kurallarına göre oynamak durumunda kalacak.
Bu yeni düzenlemelerin Abhazya için olası riski nedir? Birinci risk, Gürcistan hükümeti de dahil olmak üzere, Rusya-Abhaz sınırındaki ticaret cirosu ve özellikle de mal tedarikçilerinin yapısı ile ilgili detaylı bilginin sunumu ile ilgilidir. Abhazya’nın ithal malları ile ilgili bilgiler şu an için bile saklanmamaktadır. Gürcistan Dışişleri Bakanı Sergi Kapanadze de bu durumu “…bu türden bir istatistikî veri hiçbir önem arz etmiyor. Bu türden bir bilgiyi bugün de elde etmek zor değildir.” şeklinde teyit ediyor. Mallara yönelik elektronik mühür ve GPS takibi gereksiniminde de fazla bir değişiklik olmayacak.
Abhazya’nın riski, aralarında uluslararası şirketlerin de bulunduğu birçok ciddi şirketin, Gürcistan’ın doğrudan ya da dolaylı bir şekilde baskı ve müeyyide uygulaması kaygısıyla, Abhazya ile ticarete gönülsüz yaklaşma olasılığıdır. Bu durum hem reel ekonomi hem de finansal sektör temsilcilerini (ticari bankalar, yatırım şirketleri vs.) etki altında bırakır. Ancak bazı eleştirmenler tarafından, Gürcü-Rus anlaşmasının uygulanmasının başlı başına Abhazya’nın ekonomisine müeyyidelerle aynı ölçüde zarar vereceğine yönelik dile getirilen kuruntular, korku tellallığından başka bir şey değildir.
Anlaşmanın uygulanması öncelikle, aracıların anlaşmadan kısmen muaf tutulma olasılığından dolayı, Abhazya için alım-satım işlemlerinde gecikmelere ve ithal mallarının fiyatlarında artışa sebebiyet verebilir. Böylece, Abhazya dış ticaretinde yeni aktörler ortaya çıkabilir ve mevcut aktörlerden bazılarını yerlerinden edebilirler.
İkinci olarak Rusya-Gürcistan anlaşmasının uygulanması, “bavul ticareti” ve “küçük spekülatörler” olarak anılan yasadışı ya da kısmen yasal bir zeminde faaliyet gösteren yerli ekonomik aktörlere de darbe indirebilir. Rusya’nın DTÖ üyeliği, sınırlardaki şartların yasallaştırılmasını da kapsayacaktır. Abhazya’dan ihraç edilen ürünlerin nitelikleri ve malların taşıma koşullarına yönelik şartlar sıkılaştırılacaktır. Gümrük belgelerinin tamamı da zorunlu kılınacaktır.
Üçüncü olarak, Gürcistan’ın Abhazya üzerindeki iddiası göz önüne alınırsa, Gürcistan DTÖ kapsamında bulunan çeşitli anlaşmazlık çözüm mekanizmalarını, itirazlarını dile getirmek için kullanabilir. Gürcistan, “işgal altındaki topraklar” ile ilgili kanununa istinaden, Tiflis’ten yasal izin almaksızın Abhazya ile işbirliğinde bulunan ülkeler ve devletler hakkında şikayet sunabilir. Bu durum da vergi ve gümrük vergisi ödemelerinin Gürcistan hazinesine yapılması taleplerine yol açabilir. Halihazırda bulunan bu talepler, Gürcistan’ın reel baskı mekanizmalarına sahip olmaması nedeniyle şu an için büyük oranda semboliktir.
İyimser Bir Senaryo
Ufuktaki olası zorluklara rağmen olayı dramatize etmemeliyiz. Bu tartışmalı anlaşmanın imzalanması ve Rusya’nın DTÖ üyeliği; Rusya’nın “Abhazya Cumhuriyeti’nin bağımsızlığının tanındığı” Başkanlık Kararnamesini ya da Abhazya ve Rusya arasında imzalanmış olan ekonomik meseleleri de içeren anlaşmaları yürürlükten kaldırmaz. DTÖ’nün yetki alanı, Abhazya ve Rusya arasındaki siyasi ve hukuki ilişkileri kapsamıyor. Rusya Abhazya’nın bağımsızlığını tanımıştır. Sonuç olarak DTÖ üyeliğini müteakiben, bağımsız bir ülke olarak Abhazya’yla olan ekonomik ve ticari ilişkileri gelişmeye devam edecektir.
Şunu da göz önünde bulundurmalıyız ki, Rusya ve Gürcistan arasında imzalanan anlaşma yalnızca kara sınırları boyunca gerçekleşen mal hareketi ile ilgilidir. Bunun anlamı da, deniz ve hava sınırlarının İsviçreli gözlemcilerin denetim alanının dışında kalacağıdır. Bu nedenle Gürcü yönetiminin deniz yoluyla ithalat ve ihracat yapan şirketler hakkındaki bilgilere erişimi olmayacaktır. Eğer Rusya ile kara sınırında sorun çıkarsa, ithalat imkan dahilinde deniz yoluna hatta hava yoluna kaydırılabilir.
Gürcistan’ın taleplerinin yarattığı riziko nedeniyle Abhazya ile sınır ötesi ticareti yapma konusunda isteksizlik gösteren birçok büyük şirket, Abhazya sınırındaki ithalatçı ve ihracatçıların değişmesine neden olabilir. Bu durum da, Gürcü hükümetinin öfkesine ya da müeyyidelerine aldırmayan Abhaz girişimciler ya da şirketler için teşvik edici bir eyleme dönüşebilir.
Rusya’nın DTÖ üyeliğinin Abhazya için bir olası olumlu etkisi daha vardır. Rusya’nın DTÖ üyeliği sonrasında planlanan dış ticarette liberalleşme, ithal vergilerinin ve kotalarının azaltılması ya da kaldırılması Rusya’dan ithal edilen bazı malların fiyatlarının düşmesine yol açabilir. Bu mallar Abhaz pazarına Rus-Abhaz sınırından girdikleri için, Abhaz tüketiciler için çok daha ucuz olacaktır.
Uluslararası gözlemcilerle ilgili de iyimser bir bakış açısı mevcuttur. Bazı uzmanlar bu durumun, Rus gümrüğünün işleyişinin daha şeffaf olmasını, görevi kötüye kullanma vakalarının azalmasını ve Rus-Abhaz sınırında yolsuzluk ve kaçakçılığın kapsamının daralmasını sağlayabileceğine inanıyorlar. Abhaz-Rus sınırının dışarıdan gözlemlenmesi Abhazya’nın uluslararası kamuoyuna; Tiflis’teki resmi yönetim tarafından “işgal edilmiş toprak” ya da “kara delik” olarak adlandırılmasının aksine, güçlü bir şekilde geliştiğini ve şeffaf ve medeni bir şekilde ticaret yaptığını kanıtlamasına izin verecektir.
Sonuç
DTÖ coğrafi olarak genişliyor. Abhazya’nın geride kaldığı bu süreçte, gittikçe daha fazla ülke oyunu belirli kurallara göre oynamaya başlıyor. En önemli ticari partnerleri olan Türkiye ve Rusya şu an DTÖ üyesi. Bu da demek oluyor ki, Abhazya bu ülkelerle ticareti geliştirmek istiyorsa er ya da geç bu örgütün bazı kurallarını kabul etmek durumunda. Dış ticaret mevzuatını bu yabancı partnerleriyle uyumlu hale getirmek için ciddi bir şekilde çalışması gerekiyor. Her şeyden önce, Abhaz ulusal ekonomisini çağa ayak uydurabilir hale getirmek, uluslararası rekabet gücünü arttırmak ve ihracatı küresel marketlere yaymak için geniş çaplı bir program başlatılmalıdır. Bu noktada “DTÖ faktörü” büyük fayda sağlayacaktır.
[1] Gürcistan Devlet Başkanı Mikhail Saakashvili’nin Tarım Bakanı Zara Goroziya ile 3 Kasım’da Kvareli’de (Kuzeydoğu Gürcistan) gerçekleştirdiği bir toplantıdan edinilen enformasyon
[2] 7 Kasım 2011 tarihli “The Abkhaz Popular Forum” ulusal partisi konuşması
[3] Rusya Devlet Başkanı Dmitry Medvedev’in 4 Ağustos 2011’deki beyanatı
[4] Abhazya Cumhuriyeti Devlet İstatistik Kurumu’nun resmi verileri
[5] Sergi Kapanadze’nin 9 Ağustos 2011’de verdiği röportaj (www.civil.ge)
Kaynak: International Alert
Caucasus Dialogues: Perspectives From the Region
17 Aralık 2011
Rusça Versiyonu: Беслана Барателия: Россия и ВТО: проекция на экономику Абхазии
Çeviri: Dilek Soykuvvet
Comments
No comment