20 Mayıs Pazar günü İstiklal Caddesi Rus konsolosluğu önünde gerçekleştirildi. İstiklal caddesi Tramvay Durağı önünden yürüyüşle başlayarak, Rusya konsolosluğu önünde basın açıklamasıyla tamamlanan protestoya üç binin üzerinde kişi katıldı.
Saat 13:00’de Tramvay durağı önünde toplanarak yürüyüşe geçen kortejde yol boyunca, soykırıma yönelik sloganların yanısıra, 2014’de Soçi’de gerçekleştirilecek Kış Olimpiyatları’na karşı sloganlar da atıldı. Türkçe, Rusça ve İngilizce pankartların taşındığı ve çok sayıda örgütün katıldığı gösteriye, İstanbul dışından da katılım yoğundu. Bir buçuk saat süren ve Çerkes olmayan çok sayıda kişinin de katıldığı yürüyüşte :
“21 Mayıs Direniş Günüdür!”
“Soykırım Sizin, Direniş Bizim!”
“Soçi’de Olimpiyat İstemiyoruz!”
“Katil Rusya, Kafkasya’dan Defol!”
“Soykırımı Dünyaya Haykıracağız!”
sloganları atıldı.
Rusya konsolosluğuna 20 metre mesafede polis tarafından durdurulan kalabalık basın açıklamasını da bu noktada gerçekleştirdi.
Cankat Acı’nın okuduğu basın bildirisi’nde, 19. yy’da biten Kafkas-Rus savaşlarının sonunda Rusya’nın Çerkesler’i topraklarından çıkarmak için gerçekleştirdiği soykırımda Çerkes nüfusunun yüzde 90’ının katledililerek veya sürgün edilerek anavatanından çıkarıldığı anlatıldı.
Basın açıklaması’nda Rusya’nın koloni politikasının sürdüğü ve Çerkesler’in kendi vatanlarında da varlık mücadelesi içinde olduğu belirtildi. 2014 yılı’nda Soçi’de gerçekleştirilecek kış olimpiyatlarıyla şehrin soykırım tarihini ve Çerkes kimliğinin görmezden geldiğini, olimpiyat kampanyasında şehrin tarihi Rus şehri olarak tanıtıldığı vurgulandı.
Çerkesler, Rusya’nın ,giderek büyüyen, demokratik ilkelerle sürdürdükleri mücadeleyi karalamak ve kriminalize etmek için yoğun bir propaganda içinde olduğunu, soykırıma rağmen varlık mücadelesini sürdürdüklerini, geleceğe umutla baktıklarını ve 21 Mayıslar’ın kendileri için bir direniş günü olduğunu vurgulayarak basın açıklamasını tamamladılar.
Etkinlikte okunan basın bildirisinin tamamı şu şekilde:
“21 Mayıs 1864 Çerkes Soykırımı”
21 Mayıs 1864; Kafkasya’yı felakete sürükleyen, Çerkesler’i yok olmanın eşiğine getiren soykırımın sembol tarihidir. Çarlık Rusyası’nın bütün bir Kafkasya’ya yönelik işgal harekatını tamamlamak adına gerçekleştirdiği bu soykırımda yüzbinlerce insanımız katledilirken, sağ kalan insanlarımızın da %90 ı sürgün edildi. 148 yıl sonra Rusya’nın karşısına dikilen biz Çerkesler ve diğer Kafkasyalı halklar, bu soykırımlardan sağ kurtularak sürgün edilen bir neslin çocuklarıyız.
Bugün binlerce Çerkes ve Kafkasyalı, dostlarımızla birlikte ABD, Avrupa, Türkiye ve Ortadoğu’da pek çok şehirde Rusya Federasyonu temsilcilikleri önünde toplanıyor ve sesimizi yükseltiyoruz.
Öfkeliyiz çünkü, uğradığımız haksızlığın telafisi yönünde atılmış tek bir adım olmadığı gibi, değişen çağlar ve rejimlere rağmen Rusya’nın Kafkasya siyasetinde hiçbir şey değişmedi. Bugün hala ilkel kolonyal bir politikayla yönetilmeye çalışılan Kafkasya’da, en temel insan haklarından bağımsızlık arayışına kadar her türlü talep, yıldırma ve sindirme yöntemleriyle karşılanıyor.
Öfkeliyiz çünkü, itirazlarımıza rağmen, Çerkesya’nın başkenti, Çerkes soykırımı’nın sembol şehri Soçi’de 2014 yılı’nda gerçekleştirilecek olan kış olimpiyatları, yine Rusya tarafından tarihi bir çarpıtmanın aracı olarak kullanılıyor. Soçi’yi bir Rus şehri olarak dünyaya tanıtan Rusya, şehrin Çerkes kimliğini, tarihini ve soykırımı perdeleyen kampanyasını ısrarla sürdürüyor.
Öfkeliyiz çünkü, 2009 yılından bu yana giderek güçlenen mücadelemiz, Kremlin’e yerleşmiş çete tarafından karalama kampanyalarıyla yıpratılma çabasıyla karşı karşıya. Bu çete, halkımızdan ve tarihimizden aldığımız güçle ve demokratik değerlerle sürdürdüğümüz haklı mücadelemizi, terörizm ve dış dinamiklerin oyunu olma iddialarıyla kıskaca alma çabası içinde.
“Ve bütün bunlara rağmen umutluyuz” Çünkü;
İnsanlık suçu olan soykırıma ve sürgüne inat yaşama tutunuyor, mücadeleyle varolmayı tercih ediyoruz.
Yaşanan trajediye karşın, tarihi düşmanlıkları hatırlatma ve diriltme anlamı yüklemeden soykırımın birinci derece sorumlusu Çarlık Rusyası ideolojisini mahkum edip, varisi Rusya Federasyonu ve Dünya kamuoyu nezdinde adalet arayışını yükseltiyoruz.
Tarihin en pahalı Olimpiyat projesi üzerinden Çerkes Soykırımı’nı, 150. yılında, Soçi’de tarihin kara deliğine yollama hayali kuran Rusya’ya, tam da karşısında dikilerek haykıracak gücü kendimizde buluyoruz:
“21 Mayıs direnişin ve dirilişin günüdür. Unutmadık, unutmayacak ve unutturmayacağız”
Yaşadığımız dünya ülkelerinin her birinde, soykırım mirasını devralan Rusya Federasyonu’na, ülke ve dünya kamuoyuna sesleniyoruz:
“ Çerkes Soykırımını tanıyın!”.
Comments
No comment