17 Eylül’de Ürdün, Türkiye ve Suriye’deki Çerkes diasporasından 20 genç temsilci Rusya’ya gelecekler.
Rossotrudnichestvo (ç.n.: Bağımsız devletler topluluğu, yurtdışında yaşayan soydaşlar ve uluslararası insani işbirliği için bir federal ajans, Rusya içişleri Bakanlığı’na bağlıdır.) devlet başkanlığının “yabancı ülkelerdeki politik, sosyal, bilimsel ve ticari ağların temsilcileri için kısa sürekli bilgilendirme ziyaretleri düzenlemesi” yönündeki talimatı doğrultusunda, Çerkes diasporası genç temsilcileri için iki haftalık bir seyahat organizasyonu düzenliyor.
Gelecek vadeden genç Çerkesler, politikacılara, yazarlara, gazetecilere, bilimsel ve kültürel aktivistlere takdim edilecekler. Kremlin’i, Tretyakov Galerisi’ni ve Moskova’nın diğer görülesi yerlerini ziyaret ettikten sonra Kabardey-Balkarya’ya varacaklar. Nalçik’te cumhuriyet otoriteleri ve Uluslararası Çerkes Birliği’nin merkez bürosunu ziyaret edecekler. Nalçik ziyareti sonrasında Moskova’ya dönerek izlenimlerini gazetecilere anlatacaklar.
Bu tür kısa seyahat programları 2011’den beri yürürlükte. ABD, Almanya ve Bulgaristan’dan gençler, bu program dahilinde Rusya’yı ziyaret ettiler. Rossotrudnichestvo’ya göre bu tür seyahatler, uluslararası sosyal, ticari ve bilimsel bağları güçlendirerek Rus toplumundaki süreçlerin bağımsız yorumlanabilmesine katkıda bulunacak. Ana amaç, Rusya’ya pozitif bakan yabancı ülke vatandaşı aktif gençlerden oluşan ağın genişletilmesidir.
Kremlin, bu programı, ‘yumuşak güç’ politikasının bir parçası olarak görüyor. Vladimir Putin şöyle diyor: “Uluslararası çalışmalar için geleneksel yöntemler bizim diplomasimiz için etkili bir şekilde kullanılmaktadır. Ancak, yeni teknolojiler, mesela ‘yumuşak güç’ ile ilgili çok düşünmemiz gerekiyor. ‘Yumuşak güç’ politikası, çıkarlarımızın tanıtımını yapmayı, iknaya yönelik ve ülkemize desteği cazibe kazandırma yaklaşımlarını gerektiriyor. Bu şekilde, başarılarımız sadece materyallere değil, spritüel kültüre ve entelektüel sınıflara da dayanacaktır… Şu anda, Rusya’nın imajı bizim tarafımızdan çizilmiyor. Çarpıtılarak ülkenin gerçeklerini yansıtması engelleniyor; ülkemizin uluslararası ilişkilerdeki pozisyonu orantısız bir şekilde çarpıtılmış durumda”.
Rossotrudnichestvo’nun başkanı Konstantin Kosachyov’a ise şöyle diyor: “‘Yumuşak güç’ kullanma konusunda diğer ülkelerin gerisine düşmüş durumdayız ve haksız yere imajımızı kaybettik… Günümüzde ‘yumuşak güç’ çoğunlukla bir ülkenin gelişmişliğinin liberal normların ve prensiplerin uygulanmasındaki türevi olarak görülüyor. Su soruyu akla getiriyor: “Rusya, batılı değerlerin – özgürlük, demokrasi ve adalet karşısına ne koyabilir? Yolsuzluk, beceriksiz mahkemeler, kitlesel medya, partiler, polis?… ‘Yumuşak güç’, ideolojik klişelerden veya dahili uygulamalardan çok daha geniştir. Bu konuda Gürcü örneği çok ilginçtir ki bütün bir Gürcü projesi, Amerikan TV programlarındaki ev alışverişinin klasik motifleri dahilinde bir reklam kampanyası olarak geliştirilmiştir: “Bu harikulade aleti aldım ve hayatım değişti!” – “Özgürlüğü seçtik ve bir mucize oldu!”. Gürcü otoriteleri kendi ‘yumuşak güç’lerini batılı değerlerin yaygınlaştırılmasında görüyorlar ancak Gürcistan bu mesajın kaynağı değil, aktarma istasyonudur. Aslında, Gürcistan dış politikada bağımsızlığın ancak jeopolitik oryantasyonun ardından geldiğini göstermektedir. Gürcü ulusal emsalsizliği evrensel kimliksiz ifadelerin içinde çözülmektedir.”
Bu görüşler muhtemelen Çerkes diasporası temsilcileriyle yapılacak toplantıda seslendirilecektir. Bir yıl evvel Gürcistan, Rus imparatorluğu tarafından uygulanan ‘Çerkes Soykırımı’nı dünyada tanıyan ilk ülke oldu. Gürcistan’in ‘Çerkes Soykırımı’nı tanıyan tek ülke olup olmayacağı, ‘yumuşak güç’ de dahil olmak üzere, Rus dış politikasına bağlıdır.
Yekaterina Tesemnikova, 17.08.2012, Vestnik Kavkaza
Kaynak: http://vestnikkavkaza.net/articles/politics/30339.html
Çeviri: Shumaf Sencer
Comments
No comment