Almanak 2012 Ekim

[next_button color=”red” link=”/tr/2012almanak9″]<< Eylül[/next_button][next_button color=”red” link=”/tr/2012almanak11″]Kasım >>[/next_button]

 

 Ekim 2012

Lavrov: Güney Osetya ve Abhazya’nın Statüsü Müzakere Konusu Olamaz

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Gürcistan’da yeni hükümetin göreve gelmesinin Güney Osetya ve Abhazya ile ilişkilerinin normalleşmesine vesile olmasını umduğunu, ancak bu cumhuriyetlerin statüleri konusunda müzakerelerin söz konusu olmadığını açıkladı.

Lavrov “Oluşumu tamamlandıktan sonra yeni Gürcistan hükümetinin, Rusya, Abhazya ve Güney Osetya da dahil olmak üzere tüm komşuları ile ilişkilerini normalleştirme yoluna gideceğini beklediğini söylerken, Tiflis’in Ağustos 2008’de işlediği suçun tekrarlanma ihtimalini saf dışı bırakacak, güç kullanılmaması yönünde tarafları bağlayacak anlaşmanın gerçekleştirilmesi yönündeki görüşümüzde kararlıyız” açıklamasında bulundu.

Güney Osetya Dışişleri Bakanı Sanakoyev de “Yeni Gürcistan yönetimi ile işbirliği yapıp, yapmayacağımız onların nasıl bir siyaset oluşturacaklarına bağlı. Biz öncelikli olarak Gürcistan’ın Güney Osetya Cumhuriyeti bağımsızlığını tanımasını isteyeceğiz ve bu ülke ile iyi komşuluk ilişkileri oluşturacağız” dedi.

***

Olga Sadovskaya: En Tehlikeli Şartlar Kuzey Kafkasya’da!

Olga Sadovskaya, merkezi Rusya’nın Nijny Novgorod kentinde bulunan İşkence Karşıtı Komite için çalışıyor. O ve arkadaşları, Rus işgali altındaki Çeçen Cumhuriyeti İçkerya’da gerçekleştirilen yargısız infazları ve sivillerin kaçırılması olaylarını araştırıyor.

Rusya’daki insan hakları durumunun her geçen yıl kötüye gittiğine vurgu yapan Sadovskaya, “Polis tarafından uygulanan işkence gibi tabu konularda araştırmalar yapan insan hakları savunucularına karşı gerçek bir tehdit var. Bu çalışmalarınızdan ötürü dövülebilir ya da öldürülebilirsiniz ama en tehlikeli şartlar altında çalışan meslektaşlarımız Çeçenya ve Kuzey Kafkasya’da bulunanlar” diyor.

İşkence Karşıtı Komite tüm bu ölüm tehditlerine rağmen çalışmalarını yılmadan sürdürdükleri için “Front Line” isimli organizasyonun her yıl düzenlediği geleneksel ödülün geçtiğimiz yıl sahibi oldu. “Front Line” komitenin ofislerinde kurulmak üzere güvenlik gözetim ekipmanları temin etti.

Olga Sadovskaya, “Front Line”ın yöneticisi Mary Lawlor ile birlikte İrlanda’nın Carlow, Kilkenny, Cork, Limerick, Galway ve Athlone kentlerinde halka biraraya gelerek çalışmaları ve bölgedeki durum hakkında bilgi verdi.

***

Rusya’daki Sivil Toplum Kuruluşlarının Alternatif Raporu BM’ye Sunuldu

Birleşmiş Milletler İşkence Karşıtı Komite’nin Rusya Federasyonu’nun BM’nin İşkence Ve Diğer Zalimane, İnsanlık Dışı veya Onur Kırıcı Muamele veya Cezaya Karşı Sözleşmesi’ne uyup uymadığını denetlemek üzere Rusya’da çalışan sivil toplum kuruluşlarının hazırladığı alternatif raporu dinledi.

2006-2012 yıllarına ilişkin alternatif raporda “gözaltında işkence uygulamasının” sistematik bir problem haline geldiği ve Rusya’nın tüm bölgelerinde sürekli artış gösterdiği vurgulandı.

Raporun yazarlarından olan İgor Kalyapin, “Rusya’da polis, hapishane yönetimleri, ordu ya da özel kuvvetler tarafından kullanılan işkencenin bu şekilde yaygın olmasının nedeni, yetkililer tarafından görmezden gelinmesi ve sorumluların cezalandırılmaması” şeklinde açıklanıyor.

134 sayfalık raporun 40 sayfası Rus işgali altındaki Çeçen Cumhuriyeti İçkerya’da Ruslar ve Kremlin destekli Çeçen rejim tarafından gerçekleştirilen işkence ve diğer zalimane yöntemler ile insanlık dışı veya onur kırıcı muamelelere ayrılmış. Rapordan dikkat çeken bazı satırlar:

“2006 tarihli Terörle Mücadele konulu Federal Yasa, Devlet Başkanı’nın kararı ile Rus ordusunun ülke içinde ya da dışında kullanılabilmesine imkan tanıyor, böylece askeri gücün kullanımındaki her türlü limit ortadan kaldırılmış durumda. Yine yasaya göre Terörle Mücadele Operasyonları kapsamında güvenlik personelinin önleyici saldırılarında öldürülen ya da zarar gören şahısların yakınlarının tazminat hakkını da ortadan kaldırılmış”

“2003 yılında uygulamaya konulan ‘Çeçenleştirme’ fikri ile birlikte yerel yöneticiler Moskova tarafından atanıyor ve bölgedeki güvenlik güçleri yerel Çeçenlerden oluşturuluyor. Bu güçler hukuk dışı mücadelelerinde federal güçlerin aksine aile bağlantılarını kullanarak direnişçilere ya da destekçilerine ulaşıyor”

“Teslim olan eski direnişçilerin büyük bir bölümü vaad edilen ‘barışçıl yaşamdan’ ziyade, yasadışı ‘silahlı gruplara’ katılmaya zorlandı. Katılmayı reddetmek kendi ya da yakınlarının hayatlarını/güvenliğini riske etmek demekti.”

“Çeçen yöneticiler emirleri altındaki üniformalı birliklere mutlak cezadan muafiyet sağladılar ki bu Kuzey Kafkasya’da dahi tek bir örnek teşkil etmekte”.

“Çeçen yetkililer defaatla aleni bir şekilde televizyon ekranlarında yargısız infazları desteklediklerini açıkladı.”

“Böylesi bir ortamda hiç şüphe yok ki Çeçenya’daki kolluk kuvvetleri insanları öldürmek, kaçırmak veya işkence etmekte bir bahis görmüyor, zira işleyecekleri herhangi bir suçun cezasız kalmayacağını aksine mükafatlandırılacağını biliyorlar”.

 

[next_button color=”red” link=”/tr/2012almanak9″]<< Eylül[/next_button][next_button color=”red” link=”/tr/2012almanak11″]Kasım >>[/next_button]

 

Bir cevap yazın