Hükümet yolsuzlukları örtmek için, suçuları serbest bırakıyor; darbeciler, basın toplantılarında halkı tehdit eden Genelkurmay başkanları, cinayet işleyenler, cinayete azmettirenler, insanları defalarca bıçaklayarak öldürenler, faili meçhullerin sorumluları, Hrant Dink cinayetinde kesin rolü olanlar, cinayet ikliminin yaratılması için Hrant Dink’e 301. Maddeden dava açan ve Hrant’ın mahkemelerini ırkçı gösteri alanlarına çevirenler bugün aramızda! Hepsi serbest bırakıldı!
“Siz affetseniz de, biz affetmeyiz!”
Bir gün içinde gazeteler, televizyon kanalları, demokrasiye, özgürlüklere meydan okuyan darbecilerle oldu taştı.
Meyda dünün darbecilerini kahraman ilan ediyor.
İlker Başbuğ, hesap sormanın peşinde, Doğu Perinçek “kınından çıkmış kılıç” gibi hazır, Kemal Kerinçsiz, “Mustaf kemal’in askeriyim” diyerek karşımızda.
Ve bu Kerinçsiz, tahliye edildiğinde, “Mahmut Esad Bozkurt’un varisi olarak” mücadeleye devam edeceğini söyledi. Mahmut Esad, “Türk soyundan olmayanların bu memlekette tek hakları köleliktir” diyen bir “hukukçu.”
Zirve katliamının sorumluları da tahliye edildi.
Danıştay cinayetini işleyen Alpaslan Aslan da serbest bırakıldı. İki kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ve 90 yıl hapis cezası almış bir katil aramızda dolaşıyor.
Faili meçhul cinayetlerin babası Veli Küçük de artık aramızda!
Tahliye edilenleri yakından tanıyoruz. Suçlarını biliyoruz.
Katiller, tetikçiler, darbeciler, ırkçılar!
“Siz affetseniz de, biz affetmeyiz!”
Hükümet yetkilileri ve başbakan, kendilerine bir kumpas kurulduğunu kanıtlamak için, Ergenekoncuların, Balyozcuların ve gözümüzün önünde, güpegündüz cinayet işleyenlerin de bir kumpasa kurban gittiği yalanına inanmamızı istiyor.
Ama inanmıyoruz…Gerçeği biliyoruz.
Gerçek: sizin Türkiye tarihinin en derin yolsuzluğuna bulanmış olmanızdır.
Gerçek: yolsuzluğunuzu aklamak için, katilleri, cuntacıları aklamaya çalışmanızdır.
Yolsuzluğunuzu örtmek için o kadar acele ettiniz ki, “toplum vicdanını yaralamayalım”, “hem sanıkların ve hem de mağdurların haklarını birlikte düşünelim” diyeceğinize, katilleri aramıza saldınız.
Hrant Dink cinayetinin sorumlusu olan kamu görevlilerinin bir tekine bile dokunmadınız. Ama Hrant Dink cinayetinin sorumlularından birisini, tutuklamada beş yıllık sürenin yasalaşmasıyla birlikte 75 dakika içinde serbest bıraktınız.
Hrant Dink’in eşinin, çocuklarının yerine koyuyoruz kendimizi.
Malatya’da boğazları kesilen, Necati Aydın’ın, Tilman Geske’nin ve Uğur Yüksel’in anne babalarının, eşlerinin yerine.
Danıştay saldırısında öldürülen Mustafa Yücel Özbilgin’in oğlu Gökhan Özbilgin’in yerine koyuyoruz kendimizi.
Faili meçhullerde öldürülen binlerce Kürt gencinin annesinin, babasının, kardeşlerinin yerine.
Ve düşüncesine dahi katlanamıyoruz.
Yıllardır çocuklarının mezarlarını arayan Cumartesi Anneleri’nin çığlığını duymadınız. Ama o çocukları kaybeden, işkencede öldürenleri bir saniyede affettiniz.
Kendinizi aklamak, ayakkabı kutularındaki paraları unutturmak için.
“Siz affetseniz de, biz affetmeyiz!”
Size inanmıyoruz ve unutmaya niyetimiz yok!
Bu toplum, Özel harpçi İbrahim Şahinlerin, çok sayıda cinayetin planlayıcısı olan Veli Küçük ve emir erlerinin, hukukçu maskesinin arkasına saklanan ırkçıların, gazeteci görünümlü darbe günlükleri yazarlarının, elleri kanlı katillerin, darbeci generallerin kim olduklarını, suçlarının ne olduğunu biliyor.
Tıpkı, yolsuzluk batağına saplananların kendilerini aklamak için katilleri aklamaya çalıştığını bildiği gibi.
Halka parmak sallayan İlkler Başbuğ’un, Hrant Dink’i karalayan, ölümüne neden olan Kerinçsizlerin ve serbest bıraktığınız bütün katillerin en ağır cezaları alması için, insanlığa karşı işledikleri suçlardan da yargılanmaları için, buradayız ve mücadelemize devam edeceğiz.
Çözüm sürecinin, barışçıl her bir adımın karşısında olduğunu iddia eden Perinçeklerin itibarını iade edemeyeceksiniz.
Kendinizi aklamak için affettiğiniz Ergenekoncular, Gladyo’nun uyuyan hücrelerine, ırkçılara moral veriyor. 15 günde seçim kampanyası yapan HDP’nin çalışmaları 21 kez ırkçı saldırılara maruz kaldı. Darbecileri bir saniyede affederken 21 saldırının azmettiricileri, örgütleyicileri ve saldırganları apaçık ortadayken, tek bir kişiyi bile soruşturmadınız.
Bizler, özgürlük istiyoruz, demokrasinin sınırların genişlemesini, ırkçılığın durdurulmasını, çözüm ve barış sürecinin gelişmesini ve demokratik ve yeni bir anayasa istiyoruz.
Bunun yolu ise yolsuzluğun da Ergenekoncuların da aklanmasına izin vermemek.
“Sen affetsen de biz affetmeyiz!”
Tüm yurttaşları, siyasi otoriteye, “Hırsızları saklama, katilleri AK’lama” demek için düzenleyeceğimiz forumu ve basın açıklamasını birlikte örgütlemeye çağırıyoruz.
Tarih: 16 Mart Pazar
Saat: 16.00
Yer: Tünel Meydanı-İstiklal Caddesi