Kabardey Balkar’da bulunan İnsan Hakları Derneği’nin Başkanı olan Valeri Hatajuko, Çerkes gazeteci ve insan hakları aktivisti Timur Kuaşev cinayeti ile ilgili Kafkasya Forumu aktivisti Berat Akdağ’a özel açıklamalarda bulundu.
Kuaşev’in Rusya’ya bağlı özerk Kabardey-Balkar Cumhuriyeti’nin başkenti Nalçik’te yaşadağını belirten Valeri Hatajuko, cinayetin yine aynı şehirde işlendiğini söyledi.
Timur Kuaşev’in yirmialtı yaşında, Moskova’da Hukuk eğitimi almış bir aktivist olduğunu vurgulayan Hatajuko, “Kuaşev, Müslümandı ve derin bir dini inanca sahipti. Ancak düşünce yapısı itibariyle seküler biri olup, tüm dini ve devlet baskılarına karşıydı. Farklı platformlarda düşüncelerini açıkça söyleyen ve tartışma yaratabilecek makalelere imza atan biriydi. İnsan hakları örgütleriyle aktif olarak çalışıyordu” şeklinde konuştu.
Hatajuko, Kuaşev’in 31 temmuz 2014 tarihinde Nalçik’te kaybolduğunu ve gazateciye ait kimlik ve cüzdanın evinde bırakılmış olduğunu belirterek, “Timur, bazen ikamet ettiği evin yakınındaki stadyumun etrafında koşar ve yanına telefon almazdı. Annesini en son kaybolduğu gün 21.15’te cep telefonundan aramış, ancak ulaşamamış. 2 Ağustos günü sabah 10.00’da Timur’un cesedi evine 20 kilometre uzaklıkta, şehrin diğer ucunda bulundu. Cesedinde hiçbir şiddet izine rastlanmadı, otopsiden de hiçbir sonuç alınamadı. Yalnızca cesette yapılan incelemelerde, koltuk altı bölgesinde enjeksiyon tespit edildi.”
Kuaşev’in kim tarafından ve ne sebeple öldürüldüğü konusunda net bir şey söyleyemeceğini ifade eden Valeri Hatjuko, “Ama şundan eminim ki bu cinayetinin nedeni Kuaşev’in sürdürdüğü aktivist çalışmalardır. Sürekli ve radikal bir şekilde güvenlik güçlerinin uyguladığı illegal ve sert müdahaleleri eleştirirdi. 13 Ekim 2005’te başlayıp birkaç gün süren ve 130’un üzerinde insanın hayatını kaybettiği Nalçik Olayları davası sırasında yazdığı yazılarla tepkisini açıkça dile getirmişti. 2014 Soçi Olimpiyatları’nın gerçekleşmemesi için sert açıklamalarda bulunan yayınlar yapıp, yazılar yazmıştı. Suriyeli mültecilerin sorunlarını çözmede isteksizce davranan federal ve yerel yetkilileri eleştirirdi” dedi.
Hatajuko, Kuaşev’in ölümünden önce de defalarca tehdit aldığına dikkat çekerek, “Bu konuda insan hakları örgütleri olarak kolluk kuvvetlerinden birçok kez yardım istedik. Ama bu talebimiz sürekli cevapsız kaldı. Yetkili birimlere yaptığımız itirazlara ise yanıt verilmedi” dedi.
Hatajuko, Timur Kuaşev cinayetinin hem Rusya’da hem de dünyada büyük yankılar yarattığına işaret ederek, “Çok sayıda uluslararası örgütten ve siyasetçiden objektif ve bağımsız bir soruşturma gerçekleştirilmesi için talepler geldi. Bu örgütlerin içinde gazeteciler, tanınmış kişiler, insan hakları savunucuları ve Maksim Şevçenko da var. Kuzey Kafkasya’daki General Lebedev Barış Misyonu Başkanı Aleksander Mukamolov, bu konuyla ilgili özel olarak Kabardey-Balkar Cumhuriyeti başkanı Yury Kokov’la görüştü. Yury Kokov bu cinayetle ilgili tarafsız bir soruşturma yapılacağını söylerek, suçluların en kısa zamanda bulunarak cezalandırılacağını umduklarını belirtti” diyerek cinayetten sonraki gelişmeleri de aktardı.
Rusya’da gazeteciler üzerinde büyük bir baskı kurulduğunu anlatan Valeri Hatajuko, “Rusya’da sık sık bu tip gazeteci cinayetleri ile karşılaşıyoruz, bu cinayet Kabardey-Balkar Cumhuriyeti’nde işlenmiş ikinci cinayet. Genel olarak Kabardey-Balkar’da bağımsız bir medyadan bahsedilemez. Medya, hükümetin görüşüyle paralel haber yapmak zorundadır. Muhalif medyaya karşı Devlet tarafından şiddetli bir sansür uygulanır” diye devam etti.
Kafkas Diasporasının da yakından tanıdığı İnsan Hakları Aktivisti Valeri Hatajuko, kendisinin de tehditler aldığını belirterek, “Bunu gerçek anlamda hayatımda hissediyorum. Çünkü, ben de Timur Kuaşev gibi faaliyetlerde bulunuyorum. Hem de yaptığım bu işler daha geniş çapta ve bu yüzden tehditlere maruz kalıyorum” dedi.
Timur Kuaşev cinayeti davasına sağlıklı bir şekilde sonuçlandırılabilmesi için her şeyden önce bağımsız ve tarafsız bir soruşturma beklediğini ifade eden Hatajuko sözlerini, “Ancak bu tip davaların Rusya’da pratikte mahkemeye götürülmediğini görmekteyiz ve şahsen bu davaya inancım yok” diyerek noktaladı.
Röportaj: Berat Akdağ
Kafkasya Forumu