Abhazya Ticaret Temsilciliği Aralık ayında, ilginç bir şekilde Gürcü Büyükelçiliği’nin birkaç kilometre yakınında, Ankara’da Turan Güneş bulvarında fazla dikkat çekmeden açıldı. Abhazya iş Türkiye ile ilişkilere gelince Tayvan modelinin kullanılmasını istiyor.
Türkiye ile Abhazya arasında yakın etnik bağlar bulunuyor. Ankara ve Moskova arasındaki düzgün ve güzel ilişkiler buna bağlı olarak etkisini Türk-Abhaz ilişkilerinde de göstermişti. Aynı şekilde yakınlarda Ankara ve Moskova arasındaki bozulan ilişkiler, Abhazya’nın Türkiye ile daha evvel olmadığı derecede yakın olmaya hazırlandığı gerçeğine rağmen,Abhaz-Türk ilişkilerine de negatif etki yaptı.
Gidişat hakkındaki endişe şimdilerde Abhaz liderliğinden Abhazya’da yaşayan Türkiye vatandaşlarına ve Türkiye’de iş yapan Abhaz figürlere yayılmış durumda. Abhazya’nın çeşitli yerlerinde ikamet eden Türk vatandaşlarının çoğu küçük ve orta ölçekli işlerle meşguller.Birçoğu Abhaz pasaportuna da sahip.24 Kasım’daki jet krizinden beri, dünyanın bu bölgesinde yaşayan Türk vatandaşlarında, oturma ve çalışma izinlerinin iptal edilme ihtimalinin korkusu var.
24 Kasım krizinin ardından, Abhaz Başkanlık konutunda ışıklar gece boyunca yanmıştır. Şimdi gerçekten Abhazya’da ikamet eden Türkiye vatandaşı birisi için tüm bunların ışığında orta bir yol bulmak gittikçe zorlaşmış gibi görünüyor. Geçen 30 Kasım’da Abhazya Devlet Başkanı Raul Hacımba Moskova’da Putin ile beklenmedik bir toplantı için havalandı. Bazıları Abhazya’nın Türkiye’ye karşı yaptırımlar için çağrıda bulunduğunu söylüyor,ancak bu konuda henüz bir resmi açıklama yok. Tüm bunlar olurken 10-13 Aralık’ta yapılması beklenen 7. Dünya Abhaz-Abazin”Abaza”Kongresi’nin son anda “ülkeler arasındaki problemlerden kaynaklı ulaşım zorlukları” nedeniyle son anda belirsiz bir tarihe ertelendi.
Abhazya’ya ulaşmak için İstanbul’dan ayrılan Türk gemileri uluslararası sularda seyrederken yakalanmamak için Sinop’a uğrayıp ardından Soçi üzerinden gidiyorlarBu yolla, rotaları evvelden kullandıkları rotaya göre 250 deniz mili artmış durumda. 24 Kasım sonrası süreçteki beklenti Türk gemilerinin Rusya Federasyonu ve Gürcistan tarafından rahatsız edileceği yönünde. Bu durumun tam olarak gerçekleşmesi durumunda, kimileri Türk mallarının ulaşması için Türkiye ve Abhazya arasındaki rotada yabancı bayraklı gemilerin kullanılmasını akıllıca buluyorlar.
Aynı zamanda, Rusya’nın Türk gemilerini Tuapse-Soçi üzerinden yanaşmaya kalktıklarında Abhaz limanları olan Sohum ve Oçamçira’ya ulaşımlarını durdurmayı deneyeceği ile ilgili ciddi beklentiler bulunmakta.
1 Aralık’tan beri, Abhazya ve Rusya sınır kapısında görevli Rus polisleri Türk pasaportu taşıyan herkesi taciz etmeye başladı. Esasında, Türk vatandaşları polis tarafından genellikle potansiyel terörist ve muarız olarak algılanıyor,çantaları elektronik cihazlar ve köpekler kullanılarak aranıyor. Çoğu zaman insanlar sınır kapısında hiçbir açıklama yapılmaksızın saatlerce beklemek zorunda bırakılıyor. Sadece 1 Aralık’ta,sınır kapısında bekleyen 7 araç güvenlik güçlerince parçalarına ayrılırmışcasına arandı. Ayrıca güvenlik güçlerinin “Burası Türkiye değil, niçin Türk müziği taşıyorsunuz” uyarıları eşliğinde Türk müzik CD’lerini kırdıkları rapor edildi. Şimdilik,yeşil Abhaz pasaportuna sahip Türk vatandaşları sıkıntı yaşamamaktadırlar.
Görünen o ki Moskova Abhazya ve Türkiye arasındaki ilişkileri yok etmekte en azından şimdilik başarılı görülüyor. Bu duruma teslim olmak yerine, Abhazya jetin düşürülmesi ile başlayan krizin çözümüne gerçekten yardımcı olabilir. Türkiye ihraç ürünlerini(tekstil, sebze ve meyve vd) Abhazya üzerinden Rusya Federasyonu’na sokabilir. Ek olarak, Abhazya Rusya’ya gönderilecek ürünlerin üretim merkezi olarak düşünülmelidir. Gerçekten de Abhazya’daki Türk şirketleri halihazırda 5.000 ton domates üretmeye başladılar. Domatesin kilosu Türkiye’de 30 sent iken, Abhazya Rusya’ya domatesleri kilosu 2 dolar civarında satmakta.
Comments
No comment